- "...Kendi duygularımın elinde oyuncak olmak istemiyorum ben."
- "Kendisi ateşle sınanmış! Ateş de yakıp kül edemediğini sertleştirir."
- (...) "Korkman için hiç neden yok. Yurttaşlarımız tanımlardan hiçbir şey çıkartamazlar." "Pratiklerdir de ondan." "Pratikten çok kurnazdırlar. Hesap defterlerini tutarken budalalığı servetle dengelerler, kötü huylarını da ikiyüzlülükle." "Gene de büyük işler başarmışız." "Büyük işler bize zorla yamandı, Gladys." "Yüklerini taşıdık ama." "Yalnızca Borsa'da." Düşes başını sarsarak, "Benim ırkımıza inancım var," dedi. "Ancak yırtıkların ayakta kalabildiğinin resmidir, bizim ırk." "Gelişme göstermiştir." "Çürüyüş daha çok ilgilendirir beni." Düşes, "Ya sanata ne diyorsun?" diye sordu. "Bir illettir." "Aşk?" "Yanılsama." "Din?" "İnancın yerini tutan günün modası." "Sen Kuşkucu'sun." "Hiç de değil. Kuşkuculuk imanın başlangıcıdır." "Ya nesin sen öyleyse?" "Tanımlamak kısıtlamaktır." "Bir ipucu ver bana." "İp dediğin kopar. Labirentte kaybolabilirsin."
- "Bu gece günceme yazacağım." "Neyi?" "Ateşten eli yanan çocuğun ateşi sevdiğini."
- "Bütün yolların sonu aynı noktaya çıkar, biricik Gladys." "Ya o nedir?" "Düş kırıklığı."
- Ama aşkın modası geçti; şairler onu öldürdü. Aşk hakkında öyle çok şey yazdılar ki kimse onlara inanmadı, ama şaşırmıyorum buna. Gerçek aşk acı dolu ve sessizdir. Bir zamanlar hatırlıyorum da... Aman neyse. Romantizm geçmişte kaldı.
- Aslında bakarsan çok çalışmanın insanların sığınağı olduğunu düşünmüşümdür daima.
- "Zenginle fakir kardeş değil midir?" diye sordu Genç Kral. "Evet" diye yanıt verdi adam, "Ve zengin kardeşin adı Kabil."
- '' Bizler, sadece aptalların ciddiye alındığı bir dönemde doğduk. ''
- '' Bencillik kişinin istediği gibi yaşaması değildir. Bencillik, başkalarından sizin istediğiniz gibi yaşamalarını istemektir. ''