"Aslında o da bütün sanatçılar gibi;baştan aşağı içtenliksiz üslup.Kendini başkaları uğruna feda etmez.Tek düşündüğü şey müzik ve herkes bilir ki sanat bencildir.Gene de sesinde güzel notalar gizli olduğunu itiraf etmek gerek.Ama o notaların bir anlam taşımamaları ne yazık;ya da pratik bir işe yaramamaları!"
(Bülbül ve Gül)
"Solgundu önce Gül,nehrin üzerine asılı olan sis gibiydi -sabahın ayakları gibi solgun,şafağın kanatları gibi gümüşsüydü.Gümüş bir aynadaki gülün gölgesi gibi,öyleydi Ağaç'ın en tepesindeki dalda açan Gül."
(Bülbül ve Gül)
"Ne saçmalık şu Aşk denen şey!" dedi Öğrenci,yürüyüp giderken."Mantığın tırnağı bile olamaz,çünkü hiçbir şeyi kanıtlamaya yaramıyor ve insana hep gerçekleşmeyecek şeylerden bahsediyor ve insanı gerçek olmayan şeylere inandırıyor."
(Bülbül ve Gül)
Nitekim, gerçek gözyaşları dökmeye başladı; gözyaşları sopasından aşağı yağmur damlaları gibi süzülüyordu; tam o sırada, birlikte bir yuva kurmayı tasarlayan ve yerleşmek üzere güzel, kuru bir yer arayan iki minik böcek, az kalsın boğuluyorlardı.
(Harika Fişek)
Aşk iyi güzel de, dostluk çok daha yüce bir şey. Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur.
"Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu;bence bu çok normal. Gerçek aşık açı çeker ve susar."
"Savaşta," dedi işçi," zayıflar güçlülerin kölesi olur,barışta da yoksul zenginlerin kölesi olur.Yaşamak için çalışmaya mecburuz;bize verdikleri ücret o kadar düşük ki,yaşamamıza yetmiyor,ölüyoruz.Bütün gün onlar için uğraşıp didiniyoruz;onlar sandıklarını altınla dolduruyor,bizimse çocuklarımız vakitsiz solup gidiyor,sevdiklerimizin yüzü sertleşip fesatlaşıyor.Üzümü biz eziyoruz,şarabı başkası içiyor.Mısırı biz ekiyoruz,ama soframız boş.Kimse görmese de zincirlerimiz var;bize özgür dense de köleyiz."
"Yoksulluk aç gözleriyle güneş girmeyen sokaklarımızda kol gezer,onu donuk yüzüyle Günah izler.Sabahları bizi Sefalet uyandırır,geceleri Utanç başımızı bekler."
"Kuşlar Cüce'nin söylediklerinin tek kelimesini dahi anlamadılar,ama bunun hiç önemi yoktu,çünkü başlarını yana yatırıp bilmiş bir tavır takındılar,bu da bir şeyi anlamak kadar işe yarar ve çok daha kolaydır."
"İnsanların,bedenin gölgesi diye adlandırdığı şey,aslında bedenin gölgesi değil,ruhun bedenidir."
Rainer Maria Rilke
Niccolo Machiavelli
Julian Barnes
Bobby Henderson
Yusuf Hayaloğlu
Heinrich Böll
Noam Chomsky
Michael Ende
Etgar Keret
Ali Fuat Başgil