"...Ya hu, aşk bile salt fizyolojik bir sorundur. Bizim öz irademizle hiç ilişiği yoktur."

"...Oysa şimdi duyduğuma göre oraya da sınavla adam alıyorlarmış. Sınav denen şey de, mirim, baştan sona martavaldır. İnsan kibar takımından beyefendiyse bildikleri ona yeter de artar bile. Yok, beyefendiden değilse, bildiği her şey kendisi için zararlıdır zaten."

"İnsanoğlu kendini aşırı ciddiye alıyor. Dünyanın işlediği ilk günah budur. Mağara adamı gülmeyi bilseydi tarih çok daha başka olurdu."

"İnsanoğlu kendini aşırı ciddiye alıyor. Dünyanın işlediği ilk günah budur. Mağara adamı gülmeyi bilseydi tarih çok daha başka olurdu."

"...Zamane gençleri hayatta her şeyin para olduğunu sanıyorlar." Lord Henry, "Evet," diye mırıldandı. "Yaşlandıkları zaman da bunun böyle olduğunu biliyorlar..."

"Hiç evlenme, Dorian. Erkek, yorgun düştüğü için evlenir, kadın merak duyduğu için. İkisi de düş kırıklığına uğrarlar."

"Ben artık hiçbir şeyi olumlu ya da olumsuz karşılamıyorum, dostum. Hayata karşı böyle tavır almak gülünç. Ahlak konusundaki ön yargılarımızı açıklamak için gelmiyoruz ya dünyaya. Ben sıradan, basmakalıp kişilerin dediklerine hiç kulak vermem; sevimli, seçkin kişilerin yapıp ettiklerine de hiç karışmam."

Kişinin kendi kendini suçlaması doyum verici bir lükstür. Kendimizi suçladığımız zaman başka hiç kimsenin bizi suçlamaya hakkı yokmuş gibi gelir. Kişiyi günahtan arındıran itirafın kendisidir, yoksa günah çıkartan papaz değil.

"...İyi niyetlerde bir uğursuzluk vardır, her zaman çok geç kalırlar."

"...Geçmişin tek çekiciliği geçmiş olmasındadır."