- Bu karanlık ve meş'um yolda yürümek kararından hiçbir şeye feda etmemişe benziyorlar.
- Sade alkışlar, utanma bilmez alkış sesleri.
- ?? ahlakta iradeyi bu kelime (isyan) ile ifade edeceğiz. onu şiddetli bulanlar ve asileri bozguncu sayanlar çoktur. birçokları asi ve şaki kelimelerini aynı manada kullanmaktan hoşlandılar. bunlar hayat rüyalarının bozulmasından korkanlardır. bu ?cemiyet hayranları?nın ahlakta son sözleri, beldenin kanunlarına itaat ve veya cemiyet nizamına uymaktır? bunlar düşünmezler ki, eğer bir nizamın muhafazası ahlakın gayesi olsaydı, ilk cemiyetin hayat nizamını bugüne kadar muhafaza etmemiz lazım gelecekti. onların tekamül kelimesi ile ifade etmek istedikleri bütün yaratıcilıklar, mevcut nizamın ötesine geçen iradelerin eseridir; ve bu irade, mevcut nizam içindeki bütün imkanları kullanıp her zaman menfaat ve ihtiraslarının tatminine koşan insanlığa karşı gelerek, yani isyan ederek yeni ve daima daha üstün nizamlar yarata yarata Allah?a doğru ilerlemektedir? yeni yeni cemiyet nizamını yaratanlar, nefslere çevrilen tüketici hareketlere isyan ettiler. nefslerindeki lezzetlerin düşkünleri ise bu asilerin hareketlerinde kendi huzur ve rahatları için en büyük tehlikeyi görerek onlara engel oldular; takip ve itham ettiler. halkı kendi sefaletlerinden kurtarmak isteyen kahramanları, cemaat her devirde ateşe veya darağacına yollamaktan hoşlandı. lakin bu da bu asilerin birinden ötekine geçen sonsuz kuvveti artırmaktan başka birşeye yaramadı. insanlığın en gerçek hürriyet abideleri, kurulmuş darağaçlarıdır??
- bize göre devletin gücünün artması, sosyal karmaşıklığın bir sonucudur. devlet sosyal yapı genişleyip daha karmaşık hale geldikçe o nisbette hem bağımsız hem de baskıcı olur. (...) devlet bir istismar vasıtasıdır. bu, kaçınılamaz bir kötülüktür. ondan vazgeçmek istenilebilir mi? anarşistlerle birlikte ferdin, devletin dışında, devletsiz, ferdi sözleşmeler yaparak yaşayabileceği ve hatta böyle yaşaması gerektiği söylenebilir mi? (...) gönül isterdi ki ferdi münasebetler sevgi üzerine kurulmuş olsun. fakat bu yetmiyor; devletin lüzumunu ortadan kaldırmıyor. (...) insanlığın muzdarip olduğu polis devleti veya zorba devlet, sadece bir asalaktır ve sadece istismar eden ve istismarı öğreten bir güçtür. sözkonusu olan, ferdin bu esirlikten kurtulmasıdır (...) işte ferdin böylece evrensel bir "sorumluluk ideali" içerisinde bu esaretten kurtulması gerçekleşmiş olacaktır. (...) sorumluluk, düşünme faaliyetini doğurur ve insan düşündükçe yapacağı hareket karşısında kendini daha sorumlu hisseder. (...) hareket ortaya çıkarken her türlü ölçüyü aşar (ve) her hür hareket bir isyandır.
- insanın isyanı her şeyden önce kendi tabiatına karşı kendi iç kuvvetlerine, dar ve bencil arzularına karşı isyandır. böyle bir tabiat, doğrusunu söylemek gerekirse, esareti teşkil etmektedir, hem de her çeşit esaretin kaynağıdır. iç kuvvetlerinin zorbalığından kurtulan insan, evrensel sorumluluk yüklenir ve insanlar arasındaki pasif dayanışmaya karşı, zorbaların hakimiyetine karşı isyan eder; bunu da bütün bir iradeyle, hakiki bir dayanışma ve gerçek bir hakimiyet isteyerek yapar. ferdî irade, gerçekte, kendini ortadan kaldırmaya çalışan baskıcı ve zorba topluma karşı isyan eder.
- ahlaklılık ise hakk'ın vicdanlarda hapsolmayıp ancak hareketlerimizde belirmesi ile mümkündür. zira; "ferdin boyun eğmek zorunda kaldığı bir baskı unsuru olarak toplum, zorbalık ve zulme kanat germekte, bu şekilde esirliği ve esaret derecesinde uysallığı* yaratmaktadır. o, böylelikle ferdin iradi güçlerini öldürmektedir. oysa toplum tam aksine, ferdi hareketin özlem duyduğu, atıldığı bir ideal, yani merhametin ve isyanın eseri olan ideal olmalıdır". zaten; "ahlaksızlık, merhamet ve isyana karşı gelen harekette bulunmaktadır; tek sosyal uysallık olan kanun tarafından haklı çıkarılan ve korunan despotluk ile suç böyledir; buna karşılık merhamet ve isyan gereği işlenen suç ahlaksızlık değildir.
- isyan mistiğin tavrıdır... kendisinin ve herkesin selameti için lanetlenmiş olarak ölmek ihtirasıyla yanıp tutuşur. bizim Allah'ımız isyanın Allah'ıdır
- Kendi halini, kendisini yaşayan insana uzattığı ışıkla, onda doğurduğu sonuç ve ıstırap egzersizleriyle ve yine insan iradesine sunduğu zaruretlerle ortaya koymaktadır.
- özgür olmak bir hareketten sonra yeniden doğmaktır; bir yolun sonunda yeni bir yola girmektir.
- adalet; herkese hakkını vermektir, herkesin hakkına saygı göstermektir.