- Sen genç adam; büyük ümmetimin büyük umudu! Oyuncaklarla geçirecek dakikan mı var? Bütünü oyun ve eğlence olan dünyanın sana düşürülmüş payında ne kadar ciddiyet olacak ki, sen ona emel bağlayasın? Hiçlere takılıp kalman büyüklüğünü eritir. Ömerlerin, Alilerin izinden koşmana bak. Ermeden elin semaya, görmeden gözün sütten ırmakları, kana kana doymadan o ırmaklardan sakın uyuma, uyuklama.. Sabret bütün zevklere, keyifler içinde neşe saçtığını zannedenlerin görüntüsüne sabret.
- Sen genç adam; büyük ümmetimin büyük umudu! Oyuncaklarla geçirecek dakikan mı var? Bütünü oyun ve eğlence olan dünyanın sana düşürülmüş payında ne kadar ciddiyet olacak ki, sen ona emel bağlayasın? Hiçlere takılıp kalman büyüklüğünü eritir. Ömerlerin, Alilerin izinden koşmana bak. Ermeden elin semaya, görmeden gözün sütten ırmakları, kana kana doymadan o ırmaklardan sakın uyuma, uyuklama.. Sabret bütün zevklere, keyifler içinde neşe saçtığını zannedenlerin görüntüsüne sabret.
- Aş git diploma barikatlarını! Takılma sıradanlaşmış aşklara, yalan sevdalara... Yorulma çalışmaktan, bıkma tekrardan... İşi dert etme; işsiz değilsin ki sen. Senin işinin benzeri kimde var başka? Çocuklaşma düşünürken, sana biçilen büyük rolleri küçültme... Büyü, imanın kadar büyü. Yüksel rakiplerin olan melekler kadar.
- Sen; kendini, nefsini, seni tanımazsan kim tanır seni, kim hesap eder? Nedir beklediğin ve beklettiğin bunca zamandır? Açıl artık sahilinde depreştiğin okyanusların derinliklerine.
- Kağıt parçalarının üzerinde diploma yazması neyi değiştiri? Allah'a yaklaştırmayan, teheccüde kaldıramayan ilim bizim için ilim midir?
- Melek gibi tertemiz gençleri iş, aş, askerlik gibi Allah katında özür olmayan şeylerle bekar bırakıp internete mahkum edenler nasıl dirilecekler acaba? Hani Allah'a iman, hani Allah Rezzak'tı, hani Allah tek bir karıncayı aç bırakmazdı? Ne oldu da diploma, doyurmaya başladı, ne oldu da kara derili Bilal'e kız verilemez oldu? Ne oldu bize? Nereye gidiyoruz, nereye?
- Babadan intikal eden köy evi bile maddi değerinin üstünde bir değerle sahiplenilirken, tamamı insanî fedakarlıklarla günümüze taşınan dinimizin, bizden sonrakilere taşınmasını dert edinememek bir mahrumiyettir.
- Bütün insanlık bir yana kaysa o, kendi davasında sebat eder.Kalabalıklara bakarak, propagandalara aldanarak düşünmez.Hüküm Allah'ın olduktan sonra her şeyde bir hayır görür.Vurdum duymaz değildir;ama kulaktan girenle, göze takılanla çökecek bir yapısı da yoktur.
- Kendini muhasebe etmesini bilir.İkazlardan memnun olur.Yanlışından dönmekte bir sakınca görmez
- Genelde kafirlerin, özelde de Yahudilerin nesi değişti?Saadet asrına göre küfür daha esnek hale mi geldi?Bizim hocalarımız, davetçilerimiz, dava önderlerimiz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden daha nazik, daha emin mi olurlar da küfür ehlini ikna edebileceklerine inanırlar?