- Hasta , doktorların bulunduğu bir meclise girer, konuştuklarını dinler veya aç biri , yemeklerin konuşulduğu bir ortama girer yemek tariflerini öğrenir ve çıkar. Bu hasta ve açın ne menfaati olmuştur?
Amellerin faziletlerini dinleyip amel etmeyenin Allah katındaki durumu da böyledir. - Kendi eksikliklerini tamamlamadan başkalarını düzeltmeye çalışan aldanıyor. Önce kendini ve önce farzları düzelt. Yılanın üzerine saldırdığı bir insanın, etrafındaki sinekleri kovalamaya çalışması, bir aldanma değil midir?
- Musab'ı öldürmeye giden onda hayat buluyordu. Sa'd Bin Muaz da öldürmeye giderken dirilmişti.
- Pek çok sahabenin Kur'an dinleyerek iman ettiğini öğreniyoruz. Sadece sahabeler de değildir Kur'an'dan etkilenerek iman edenler. Bugün okuduğu Kur'an, kendisine bile etki etmeyen bir nesil ortaya çıkmışsa, ortadaki sorun Kur'an'dan kaynaklanmamaktadır çünkü Kur'an, kalplere etki eden bir kitap olduğunu belgelemiştir. Sorun okuyanlardadır.
- Elimde kalemi ve mürekkebi olmadan bir ilim meclisine giren, buğdayı ve arpası olmadan değirmene giden gibidir.
- Evlerimizi, barınma yerlerimiz olarak görmemiz hatadır. Evlerimiz, barınmadan önce yetişme yerlerimizdir. İman aşımız bize evlerde verilmelidir.
- Müslüman bir ailenin kaldığı ev kütüphaneli evdir. Ev halkı kitap okur. Onların kitapları süs için değildir.
- Ne bir çiçekle bahar gelir ne de bir meyvenin düşmesiyle ağaç kurur.!
- Kadın topraktır; geleceğin tohumları bile onda yetişir. Kadın topraktır; o ne kadar mümbitse o kadar iyi insan yetişir, iman o kadar çok dal budak salar. Kadın topraktır; o ihmal edildikçe insanlığı açlık tehdit eder. O kuraklık görürse bedelini bütün insanlık öder.
- Namazı ihmal eden, derdine sebep aramasın. Namaz kılan da üzülmesin; er geç Rabbi onu rahmetiyle kuşatacaktır. Bir insan günde beş kere Rabbinin davetine ters düşer de nasıl stressiz yaşayabilir? Bedava olan ne var ki, hayat bedava olsun !