- Karanlık bastığında hala geceyi geçirebilecek bir yer bulamamıştım. İçimden avaz avaz bağırmak geliyordu. Yorgunluktan bitmiştim, açlıktan midem gurulduyordu. Bir duvara dayandım, bir süre çevreme bakınarak öylece durdum. Önümdeki sokak uçsuz bucaksız bir deniz gibi geldi bana. Otobüstekileri, arabadakileri, yayaları, hiçbir şeyi algılamadan, yürüyen kalabalığın arasında görmeyen gözlerle yuvarlanan, sulara fırlatılmış bir çakıl taşıydım yalnızca. Her dakika önümden binlerce göz geçiyordu; fakat ben onlar için yoktum.
- Geri döndüğüm zaman amcamın evine nasıl tahammül ettim, nasıl Şeyh Mahmut'un karısı oldum, bilmiyorum. Bütün bildiğim, orada, aklıma geldikçe tüm bedenimi tere boğan o iki gözden daha az korkutucu bir dünyayla karşılaşacağımdı.
- O gün, beni terliğiyle dövmüştü. Yüzüm, bedenim çürük içinde kalmıştı. Evi terk edip amcamın evine gittim. Oysa amcam bütün kocaların karılarını dövdüğünü söyledi. Amcama kendisi gibi saygıdeğer bir şeyhin, dini bütün bir adamın kansını dövme alışkanlığında olamayacağını hatırlattım. Yengem, asıl ulemaların karılarını dövdüğü karşılığını verdi. Din kuralların böyle bir cezaya izin veriyordu. Dini bütün bir kadın kocasından yakınmamalıydı. Kadının görevi, kocasına sorgusuz sualsiz itaat etmekti.
- Yüzümü yüzüne, bedenimi bedenine edilgen bir biçimde, hiç direnmeden, hareket bile etmeden, çürük bir tahta parçası, öylece atılmış eski püskü bir eşya, iskemle altında unutulmuş bir çift ayakkabı gibi, canı çekilmişçesine bıraktım.
- Haz, acı, hiçbir şey hissetmeden orada öylece yatardım. Bir tahta parçası, çıkarıp atılmış bir çorap ya da ayakkabı gibi cansız, ölü bir beden...
- Herkes bir gün ölecek Firdevs. Sen de, ben de. Önemli olan ölene kadar nasıl yaşayacağımız.
"Nasıl yaşayacağız? Yaşam çok zor."
Yaşamdan daha sert olmalısın Firdevs. Yaşam çok sert. Gerçekten yaşayanlar yalnızca ondan daha sert olanlardır. - Bir gün Şerife'ye, "Neden hiçbir şey hissetmiyorum?" diye sordum.
"Biz çalışıyoruz, Firdevs, yalnızca çalışıyoruz. İşle duygulan birbirine karıştırma," dedi.
63 - Ömrümün kaç yılı, bedenimle benliğim gerçekten istemediğim şeyleri yapacak kadar benim olmadan geçti?
74 - Hiçbir şey beklemiyorum
Hiçbir şey istemiyorum
Hiçbir şeyden korkmuyorum
Özgürüm ben.
91 - "Evet, katilim ama, suç işlemedim. Sizin gibi ben de yalnızca suçluları öldürürüm," dedim.
102