- Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
- Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!...
- " Sanırım, insanların her suçunda ben varım; Günah uzun bir kervan, tâ ucunda ben varım !
- Bugün ağla çocuğum,yarın ağlayamazsın! Şimdi anladığını,sonra anlayamazsın !
- Ölecek miyim, tam da söyleyecek çağımda; Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda...
- Evet ben bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor bense ölümü yaşıyorum !
- Yattığım Kaya Bu akşam o kadar durgun ki sular Gömül benim gibi kedere diyor. İçimde maziden kalma duygular Ağla geri gelmez günlere diyor. Ey gönül, gidenden ümidini kes! Kaçan bir hayale benziyor herkes, Sanki kulağıma gaipten bir ses Buluşmalar kaldı mahşere diyor. Enginden engine koşarken rüzgar, Bende bir yolculuk heyecanı var? Yattığım kayaya çarpan dalgalar Çıkıver bir sonsuz sefere diyor.
- Ümidim yılların seline düştü, Saçının en titrek teline düştü, Kuru yaprak gibi eline düştü, İstersen rüzgara salıver gitsin !
- Gözler, içinde ya merhamet ya nefretin ışıldadığı bir kandildir; yahut tevekkül ve ya şüphenin tüttüğü... Bazen de ve çok defa sönük ve bomboş...
- "Fakat bir yeri, bir yüksekliği var ki gözyaşının, orada fikir utanır, barınamaz ve dipsiz kuyunun suyu bu defa gökten yere çevrilmiş bir sürahi gibi dolar kalbe..."