- Onlarla birlik olamıyorsan, savaş
- Bu hastalık bir yanardağ, yamaçları kendisinin donatması gerekecek.
- "Hâlâ üşüyor musun?" "Evet, o yağmurlar yağmaya ve buzlu sisler çökmeye başladığından beri üşüyorum. Koğuşta kaloriferi hiç yakmıyorlar." "Eh, dışarda -dünyada- Ağustos ayı. Gökyüzü açık ve güneş de kavuruyor. Korkarım, bu soğuk ve sis senin içinde."
- Bir yerlerde, insanların bütün altınlarını ve mücevherlerini gömüp gizlediklerini duyan bir hırsız var.
- Kaçık kişii boynundaki ilmeği kopmuş biridir.
- Birinin cezası olmak hoşuma gidiyor; gerekli olduğum duygusunu veriyor bu bana
- İnançları intihar etmelerini yasaklıyor.
- KIskançlık derler buna! En iyiler ve en zekiler her zaman kıskanılır.
- Sizin yalnızca bir çeşit soğuğunuz var; paltolarla halledebilecek bir soğuk.
- Tulumdayken gözüne bir saç telinin girdiği oldu mu hiç?? diye sordu Deborah, zaman zaman gözüne bir saç teli ya da taş girdiğin de çektiği sıkıntılar gelmişti aklına. İnsan elini uzatamayınca, bu lanet olası küçük rahatsızlıklar dünyanın en büyük sorunu haline geliyordu. ?Ben kendim gözümün içindeki saç teliyim,? dedi Helene sakin bir sesle, ?Sende öylesin.?