Var gücümle!!!

Size artık hiçbir şey anlatmayacağım. Ne kadar pisliği açığa çıkarsam, daha o kadarı geride kalıyor. Artık beni terk edip arkadaşlarınıza gidebilir ya da bir başka tez daha yazıp ününüze ün katabilirsiniz. Ben kendimi terk edemeyeceğime göre, savaşı terk ediyorum ve hiç tasalanmayın ? iyi ve uslu olacağım, duvarlara da hiçbir şey yazmayacağım.

Ben zehirliyim ve bundan nefret ediyorum. Utanç ve onursuzluk içinde yılıkıp gideceğim ve bundan nefret ediyorum. Yaşamımdan ve ölümümden nefret ediyorum. Dünya benim doğrularıma yalnızca yalanlarla karşılık veriyor.

- Acaba Doris nasıl dayanabiliyor, günler boyu, o kargaşaya?
- Belki de yalnızca dişlerini sıkıp duruyor ve gözünü açtığı andan uyuyana kadar her dakika savaş veriyordur.

"Hastane bana bunu öğretti" dedi Deborah yavaşça. "İnsan kaçık olunca, kaçık bir Yahudi ya da kaçık bir Putperest olmuş, fark etmiyor pek..."

Deborah yavaş yavaş, bir canavarla birlikte yaşayıp ona bir insanmış gibi davranan ailesine korku dolu bir gönül borcu duydu.

Hobbs çevresinde gördüğü delilikten korkuyordu, çünkü kendi içinde olan bir şeyin uzantısıydı bu delilik. İnsanların gerçekte olduklarından daha da deli ve tuhaf olmalarını istiyordu, o zaman kendisini, eğilimlerini, dağınık düşüncelerini ve gerçekleşmemiş özlemlerini hastaların tam olarak gelişip patlak vermiş deliliğinden ayıran sınırı görebiliyordu çünkü.

Deborah kendini, bir güvercini korkutucu bir ülkeyi keşfe gönderen Nuh gibi gördü bir an. Bir süre sonra güvercin bitkin bir halde bağırarak döndü. Gagasında hiç yeşil dal yoktu, ama en azından geri dönmüştü.

İnsan mahkum olacaksa, güzel olmalı, yoksa dram yalnızca bir komedi olur.

Gizliden gizliye düşünmenin dışında, kendilerini hiçbir zaman ayrıksı ya da tuhaf olarak nitelemeye cesaret edemeyen kişilere göre özgürlük, çılgın, kaçık, çatlak, daha ciddi boyutlarda da deli, anormal, dengesiz ve aklını oynatmış biri olma özgürlüğüydü.