- ..Düğümün sağlamlığını anlamak için çiftçi yaklaşınca, zavallı hayvan başını çevirip onun yanağını yaladı. Ondan yana bakmayan çiftçi, atın burnuna güçlü bir şaplak vurdu. Yaralı ve utanç içinde başını eğdi at. :'(((
- Kötü ruhların nasıl iş gördüğünü merak ediyordum. İnsanların ruhu da tarla gibi olmalıydı. İblisler kötü tohumlarını getirip insan ruhuna ekliyorlardı sanırım. Bu tohumlar yeşerip gelişince bencil amaçlarla üstelik başkalarının zararına kullanılmak üzere, artık iblislerin yardımı olmadan dağılıyordu. İnsan şeytanla anlaşma imzalayınca da çevresine elinden geldiğince kötülük, dert, sefalet saçmalıydı.
- Beni şaşırtıyordu şu Almanlar. Amma ziyankardılar ha! Böylesine acımasız, sefil bir dünyanın hakimi olmak neye yarardı?
- İnsan her an düşmanlarının tuzaklarına, ya da kendisini sevenlerin, korumak isteyenlerin kollarına düşebiliyordu. Annemle babamın oğlu olmak, şımartılmak bana zor geliyordu. benden güçlü olduklarından ya da beni dövebileceklerinden değil de, annemle babam olduklarından, üzerimde hakları olduğundan onlara boyun eğmek istemiyordum.
- Kör olunca hayat boyu gördüklerini de unutur muydu acaba insan?
- Ne yağmurun, ne rüzgarın, ne de ateşin işlenen suçların izlerini silmeyeceğine inanılırdı. Adalet, bir demircinin elindeki güçlü çekiç gibi asılıydı dünyamızın üstünde.
- Neden değişik bir saç rengi, bir göz rengi bazı insanlara büyük üstünlük sağlıyordu?
- Beni şaşırtıyordu şu Almanlar. Amma ziyankardılar ha! Böylesine acımasız, sefil bir dünyanın hakimi olmak neye yarardı?
- Yakmak için koca koca fırınlar yapacaklarına, Yahudiler'le Çingeneler'in göz ve saç rengini değiştirmek daha kolay olmaz mıydı?
- (...) Yahudiler'in yakıldığı fırınlardan çıkan dumanlar gökyüzüne dimdik yükselip Tanrı'nın ayakları altında yumuşacık bir halı oluyordu. Oğlunun ölümüne üzülen Tanrı'yı avutmak için, gerçekten bu kadar Yahudiyi kurban etmek gerekli mi, diyordum kendi kendime. Belki yeryüzü yakında kocaman bir yangın yeri olacaktı. Papaz, bütün insanların bir gün öleceğini, hiçlikten gelip hiçliğe döneceklerini söylememiş miydi?