- -Mecnun kime anlattı aşkını Haminneciğim? -Kurtlara kuşlara,Dilşeker'im,yalnızca ağzı var dili yok kurtlara kuşlara.Buna rağmen sırlarına halel geldi,sevdaları dillere düştü,şiirlere nakış oldu.
- Ölmekten değil,yaşayamamaktan kork!
- 1. (Ey yüce Allah!..) Kudret elinle şu kainatı yoktan var ettin. (İçinde insanı yaratıp) Kimini mümin kıldın, kimini inkârcılardan eyledin. 2. Kulların ibret alsınlar (da imana gelsinler) diye, dikende güller açtırıp fidanda taze hurmalar verdin, hikmetlerini gösterdin. 3. Bazılarına cennetle birlikte cennet giysileri, saltanat tacı ve yiğitlik kuşağı bağışladın da; bazılarının yerini cehennem, durağını ateş eyledin. 4. Kimisinin boyunu servilerden ve ardıçlardan yüce yarattın, kimisinin gözyaşlarını nehirler gibi akıttın. 5. Günü ışıkla aydınlattın, güneş senin iradenle doğdu; geceyi ise yıldız yıldız süslemek için karanlık eyledin. 6. Çiçek bahçesinde gülleri dikenlere verdin de bülbülleri ta sabaha kadar şeydalandırıp ağlattın. 7. Kaba sofuya kevser, huri ve cenneti layık görürken bu Muhibbî kulunu didarına (aşık edip) özlemde bıraktın.
- 1. Şâh olup ey dil eger kılmayasın adl ile dâd İki alemde mukarrer olusarsın nâ-murâd 2. Mûr gibi pâyümâl etdürme gel miskinleri Saltanat geçer Süleymân dahi olsan hemçü bâd 3. Gözi yaşın her fakîrin zulm ile bahr eyleme Padişâh-ı dehr olmakdansa yeğdür yahşi ad 4. Dehr elinden ey gönül gam çekdügüme gam yeme Bunu fikreyle kim almışdur bu dünyâdan murâd 5. Ey Muhibbî etme dünyâ fikrini an âhirün Kande gitdi Hüsrev ü Cemşid ü Dârâ Keykubâd 1. A gönül! Şah olduğun halde eğer doğruluk ve adalet ile hükmetmeyecek olursan iki dünyada da muradına eremeyeceğinden şüphen olmasın. 2. Mademki sultansın, gel miskinleri karınca gibi ayakaltında ezdirme. Süleyman bile olsan, saltanat denilen şey bir rüzgar gibi gelip geçiverir. 3. Hiçbir fakire (güçsüzlüğünden dolayı) zulmederek gözü yaşını denizlere döndürme. Çünkü dünyaya sultan olmaktansa dünyada iyi ad bırakmak daha güzeldir. 4. A gönül! Şu dünyanı gamını çektiğin için gam yeme. Şunu düşün ki dünyadan muradını almışsın (veya, bu dünyada kim gam çekmemiş, kim muradına ermiş ki?!). 5. Ey Muhibbi!.. Dünyayı aklından sil ve ahiretine bak. Hüsrev, Cemşid, Dara ve Keykubat sonunda, nereye gittiler bir düşün!..
- Sevgi, güzel bir kokunun adı mıydı? Sevgiliye dair bir koku, sevgiliden beklenen bir koku... Hani seher vakti saba rüzgarı eserken dimağı doldurması için içe çekilen o bahar kokusu gibi! Hani sevgilinin bulunduğu tarafa yönelip başını kaldırarak derin bir nefes alır gibi! Sevgilinin kendisine özgü bir kokusu vardır ya hani! Hiç unutulmayan ve başka bir kokuyla karıştırılmayan bir koku! Bazen bir saç telinden, bazen bizzat sevgili elinden gelip gönülleri sarhoş eder hani! Yalnızca burna değil, kalbe de giren bir kokudur ya o!
- Mahımı gördüm bugün yüzden nikab almış gider Pertev-i nurundan anun afitab almış gider Hıtayi
- İnsanlar birbirlerine gülüyorlarsa aralarında nefret, birbirleriyle gülüyorlarsa aralarında sevgi çoğalıyordu.
- Demek ki sevgi bazen bir adın telaffuzuna gizlenebiliyormuş.
- Sevgi kimin için can vereceğini bilmekti belki de
- Bir güzel aşkına ereyim dersen Muhabbet gölüne dal da öyle gel Canımı yoluna vereyim dersen Ar u namusu taşa çal da öyle gel Hıtayi