1. Şâh olup ey dil eger kılmayasın adl ile dâd İki alemde mukarrer olusarsın nâ-murâd 2. Mûr gibi pâyümâl etdürme gel miskinleri Saltanat geçer Süleymân dahi olsan hemçü bâd 3. Gözi yaşın her fakîrin zulm ile bahr eyleme Padişâh-ı dehr olmakdansa yeğdür yahşi ad 4. Dehr elinden ey gönül gam çekdügüme gam yeme Bunu fikreyle kim almışdur bu dünyâdan murâd 5. Ey Muhibbî etme dünyâ fikrini an âhirün Kande gitdi Hüsrev ü Cemşid ü Dârâ Keykubâd 1. A gönül! Şah olduğun halde eğer doğruluk ve adalet ile hükmetmeyecek olursan iki dünyada da muradına eremeyeceğinden şüphen olmasın. 2. Mademki sultansın, gel miskinleri karınca gibi ayakaltında ezdirme. Süleyman bile olsan, saltanat denilen şey bir rüzgar gibi gelip geçiverir. 3. Hiçbir fakire (güçsüzlüğünden dolayı) zulmederek gözü yaşını denizlere döndürme. Çünkü dünyaya sultan olmaktansa dünyada iyi ad bırakmak daha güzeldir. 4. A gönül! Şu dünyanı gamını çektiğin için gam yeme. Şunu düşün ki dünyadan muradını almışsın (veya, bu dünyada kim gam çekmemiş, kim muradına ermiş ki?!). 5. Ey Muhibbi!.. Dünyayı aklından sil ve ahiretine bak. Hüsrev, Cemşid, Dara ve Keykubat sonunda, nereye gittiler bir düşün!..
Diğer İskender Pala Sözleri ve Alıntıları
- "Bir şeyi çok umut etmek, umuda köle olmaktır."
- Ve unutma, her şafak, elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür. Uyanık dur!.
- Burası kalbinin en değerli yeridir. Burada siyah bir nokta vardır. Canın canı, sevenin cananı buradadır. O nokta, kurumuş bir damla kandan ibarettir. Adına sevda denir, siyaha çalan rengi yüzünden ona sevda derler. Bütün tecelli denizleri, bütün aşk ve ihtiras fırtınaları işte o bir damla kanın içinde dalgalanıp çırpınır. Aşırı sevgi bu damlayı tahrip edip dağıtırsa parçaları bütün vücuda dağılır.
- Ve unutma, her şafak, elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür. Uyanık dur!.
- "Ey yolcu, sevgiye yürü,ta ki hakikate eresin!"
- Sebep neydi, bütün varlığımın kendisiyle ayakta durduğunu bildiğim, hayatımın en değerli parçasıyla bir göz yumup açıncaya kadar neden ayrılıvermiştik?
- Hatıraları unutmak olanaksızsa; hatıralarda unutulmak kader olur.
- Ecel geldiğinde terk edecek ne kadar az şey var ise "Lebbeyk" diyerek ölüme o derece çok kucak açılabilir.
Varlığınız çoğaldığı oranda onu hayır yolunda azaltınız ki yolculuklarınız kolay olsun!...
Çokluğun derdi elbet çok olur; yokluk kapısında nefis de yok olur.
Yunus ne güzel söylemiş: "Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı" - Her şey zıddıyla kaimdir, o halde varlık da elbette yoklukla ölçülecektir.
Varlık çoğaldıkça burada keder, ötede sorgu çoğalacak; varlıktan geçtikçe keder de sual de yok olacaktır.
Fuzulî Mecnun'u Hakk'a erdirirken ona şöyle dedirtir:
Kurtar beni ıztırâb-ı gâmdan
Ver müjde vücûduma ademden
--------------------------
Gerçek mutluluk için arada sırada kederlenmek, hayatın hasılatını toplamak adına zaman zaman azaba uğramak, zorluklara maruz kalmak...
Ezel ile ebed arasında nefis ile ruhun, günah ile sevabın amansız mücadelesi...
İşte yolcunun asıl kimliğini oluşturan, hayat kütüğüne ne sıfatla kaydolunacağını gösteren mihenk... - Kimisi bilmem der, bilir; kimisi bilir bilmezlenir. Kimisi bilmediğini bilmez, bilirim der; kimisi bildiğini bilmiyor zanneder. Bilmemeyi bilmekle, bildiğini bilmemek aynı değildir. Kurtulanlar, bilmediğini bilenlerle bildiğini bilmeyenlerdir. Onlar birbirini bilir, birbirinden bilir, birbiriyle bilir. Ben dahi bildim, çünkü aşk işinde âşıkın mâşuka vuslatı cümle âşıklara âşikâr olur.