İlk deyişi Kara Ozan söylüyordu:
.
Ötüken?in erleri
Bilir benim gücümü.
Kopuzumun mızrabı
Aratmaz kılıcımı.
Kara Ozan! Seninle
Aşık atan Çuçu mu?
.
Çuçu bu meydan okuyuşa hiç irkilmeden hemen cevap verdi:
.
Seni böyle söyleten
Kımız mıdır, sücü mü?
Böyle yaman söylersen
Sende komam öcümü.
Deyişin kılıcımdan
Daha öldürücü mü?
Seni basan şaşkınlık
Ağu gibi acı mı?
.
Kara Ozan öfkelenir gibi oldu:
.
Ötüken erlerinin
Acunda çıkmaz eşi.
Ötüken?in kızları
Gökte ayın on beşi.
Yürekleri kan eder
Gözlerinin ateşi.
O şaşkınlık dediğin
Çinli konuğun işi?
.
İ-çing Katun?dan Kara Ozan?ın sözlerini Çince olarak dinleyen Şen-king iğnelenmiş gibi yerinden sıçradı. Fakat Kağan?ın ve bütün Türkler?in taş gibi sessizliğini görünce durdu. Katun da öfkelenmişti. İşte bir ozan yüce bir beğ olan kardeşi ile açıkça alay ediyordu. Kağan?a eğilerek:
- Bu bayağı kişinin yüce konuğu kınamasına göz yumacak mısın? Dedi
Kağan aynı taş hareketsizliği içinde cevap verdi:
- Ozanların sözü kutludur, kesilmez!?
Kara Kağan o kadar soğuk söylüyordu ki Katun ileriye gitmekten çekindi. Zaten şimdi Çuçu almış, bakalım neler söylüyordu:
.
Çinli beğin attığı
Boşa gittiyse nola?
Çinli bu? Sağa atsa
Ok gider, düşer sola.
Neylesin Ulu Tanrı
Güç vermeyince kola.
Kavuşsun Kara Kağan
Kür Şad gibi oğula.
.
Kür Şad?ın adı geçince budun arasında bir çalkalanma oldu. Çinli beğ ise üzerine yağdırılan bu kınamaların altında kendinden geçmiş gibi idi. İ-çing Katun bu deyişleri Çinceye çevirerek kendisine anlattıkça kuduruyordu. O denli köpürmüştü ki istemeyerek kılıcına el attı. Kara Ozan onun elini kılıcına attığını görmüştü. Şimdi kopuzla cevap veriyordu:
.
Kılıcına el atma,
Şimdi deyiş çağıdır.
Ortalıkta dolaşan
Ak kımız çamçağıdır.
Yad elde oturanlar
Bil ki yurt kaçağıdır.
Senin kılıç dediğin
Türk?ün oyuncağıdır.
.
Çinli beğe yılgınlık gelmişti. Katun öçlü gözlerle bakıyordu. Fakat onlara aldıran yoktu. Şimdi söz gene Çuçu?ya gelmişti:
.
Ötüken kızlarının
Gözleri gönül yarar.
Onları gündüz güneş,
Gece ay sarar.
Çinli meydan okusa
Bunda şaşılacak ne var?
Keçi esrik olunca
Dövüşmeğe kurt arar.
.
Çinli beğ, içine baygınlık geldiğini anlıyor, fakat yerinden kıpırdayamıyordu. Gece olmuştu. Artık İ-çing Katun da kendisine dilmaçlık etmediği için söylenenleri anlamıyordu. Fakat her sözde kınandığını sanıyor, içi öç duygularıyla dolup taşıyordu. Halbuki şimdi Kara Ozan?la Çuçu karşılıklı Kür Şad?ı övüyorlardı. Biri bir dört söylüyor, öteki başka bir dörtlükle buna cevap veriyordu:
.
Ötüken?de arslanlar var.
Kür Şad onlardan biridir.
Çok yiğitler vardır ama
Kür Şad erlerin eridir.
. .
Kür Şad?ı doğuran ana,
Ne emzirmiş acap ona?
Erlik, ululuktan yana
Tanrı Kür Şad?dan geridir.
. .
Acunda var nice çeri
Kimi üstün, kimi geri
Kür Şad adlı Gök Türk eri
Anadan doğma çeridir.
. .
Kılıcı yıldırım çeler,
Attığı ok demir deler,
Ölüm gelse Kür Şad güler
On sekiz yıldan beridir.
. .
Yiğitlik en ileri,
Kalacak on bin yıl diri
Gök Türkler?in gönülleri
Şimdi Kür Şad?ın yeridir.
. .
***