- Büyük Anafarta köyü birçok kasabaları geride bırakabilecek kadar dolu. Köyün tek kahvesinde bizi karşılayan köy mualliminin, çıplak bacaklı, açık kollu, kesik saçlı kız arkadaşlarımızı yadırgamayan köy imamının ve köye tamamen hakim bulunan muhtarın elinde işlenen bu yurt köşesi o kadar kutlu ki... Biz az dinlendikten sonra muallimden bize mektebi gezdirmesini istedik. Sevinerek kabul etti. Küçük bir tepede yükselen mektebe girdiğimiz zaman hiçbir şey söylemeden, fakat aynı şeyi duyarak birbirimize baktık. Ve en büyük inkılabın hakikaten köylerde başkaldırdığına bir kere daha inandık. Koridorun karsısında Gazinin büyük bir resmi var. Büyük Anafartalar köyündeki bu resmin gücü burada anlatılamaz.
- Harmanın sahibi İsmail adlı bir köylüydü.. ilk sözümüz hangi cephede bulunduğunu sormak oldu. Ondan sonra da ihracın ilk gününde ve sabahtan yaralandığını esir olarak Mısır?a götürüldüğünü, dört sene orada kaldığını anlattı. Kolundaki kursun yaralarını gösterdi. Ona tahmini olarak kaç kursun attığını ve bu kurşunların isabetli olup olmadığını sorduk. Söyle böyle 50-60 tane attığını ve karsıda kum gibi kaynayan düşmandan muhakkak ki birçoğunu devirebildiğini söyledi. Ona alayında çok kahraman askerler var mıydı? diye sorduk. Gülerek dudağını büktü, galiba biraz da kasıtla yarasıyla oynayarak ?en kötüsü bendim? dedi, ?hepsi benden yavuz kişilerdi?... Gözlerimiz parlayarak köylü dayıya baktık. Yaptığı erlikle öğünmeyen, yurt için ölümü vazife bilen bu Türk oğlu Türk?ü gönülden uluğladık.
- Yürü, yürü al Bayrak Kan ve ateş saçarak! Ünümüzü yayıyor Kancık düşman kaçarak....
- Koca ninenin gözyaşları Mehmet Çavuşların topraklarını sularken ?Kür Şad?ların, ?Apu Han?ların eridiği yurt parçaları neden bu gözyaşlarından pay almasın?
- Dünya bir çarpışma alanıdır. Yaratıcı kuvvet, dünyayı bir çarpışma düzeni içinde yaratmış, yaratılanlar çarpışma düzeni içinde yaşayıp bugüne erişmişlerdir.
- Tehlikeler nereden gelirse gelsin, ne kadar büyük olursa olsun, tek çare ve tek ilacı Türk ülküsü'dür.
- Bir milletin yürütücü kuvvetine ülkü denir.
- Ülküsüz topluluk yerinde sayan, ülkülü topluluk yürüyen bir yığındır.
- Türkçülük, dün bir kaynaktı; bugün çaydır. Yarın coşkun bir ırmak olacak ve önünde yabancı duygu ve düşüncelerden gelen bütün engeller yıkılacaktır.
- Gerçekten Türkçü olmak kolay değildir. Her önüne gelen Türkçü olamayacağı gibi, her Türkçüyüm diyen de Türkçü olamaz.