- İnsan doğru dürüst uyuyamayınca ne sorduğunu bilmeden soruyor. Durmadan sormak istiyor, uyuyamak demek, sormak demek; zaten cevabı bulsa, uyumayı başarırdı.
- "Unutamayacağım bir doğa olayıydı yüzün istasyonda Milena: Bulutlardan değil, kendiliğinden gölgelenen bir güneştin sanki. Ne söyleyeyim daha?"
- Bu mektuplar okunmak için değil ama birisi mektupların içine gömülsün ve aklını kaybetsin diye yazılmış...
- Bugüne kadar, hayata katlanamadığımı düşünürdüm, insanlara katlanamadığımı ve bundan çok utanırdım. Ama şimdi sen, bana katlanılamaz hayat olmadığını gösteriyorsun...
- Dürüst bir insanım Milena. Esaretin izin verdiği kadar dürüst. Bir şeklimle herkese benzemeyen farklı bir yön var bende. Huzur içinde bir dakika bile çok görülmüştür bana. Herşeyi savaşarak kazanmak mecburiyetindeyim. Sadece geleceğimi değil geçmişimi de kendim yaratmak zorundayım. Dünya sağa dönüyorsa bu ritme uymak için benim sola dönmem gerekiyor. Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben?
- İyi olmam için gereken tek şeyi beni severek zaten yapıyorsun Milena...
- ? ?Bana oranın neye benzediğini kısaca anlatırsın değil mi; hayatını,evini,geçtiğin yolları,pencereden görünen manzarayı,yediğin yemekleri,böylece ben de biraz seninle yaşamış gibi olurum...?
- Ah Milena: "Mektuplarını; tüylerini kabartıp tetikte bekleyen bir kedinin dikkati ile okuyorum..."
- Mektubunuzu, serçenin odamdaki ekmek kırıntılarını yiyişi gibi okuyorum; titreyerek, etrafa kulak kabartarak, sağa sola bakarak, bütün tüyleri kabartarak...
- Bu gece de sana mutlu uykular dilerken her şeyimi sana veriyorum bir solukta! Benim mutluluğum sende erimektedir...