- Yedinci oğlum, hepsinden çok benim oğlum. Onun değerini anlamaktan caizler,kendine özgü şakalarını kimse anlamıyor. Bakın ona aşırı değer vermiyorum,değersiz biri olduğunun farkındayım pekala ; çevresinin tek kusuru onu anlamamak olsa,çevresi değerinden bir şey yitirmiş olmazdı.
- Arapların o burnu büyük böbürlenmesinde akıl ne gezer. Hem karınlarını doyurmak için hayvan öldürür hem de leşleri iğrenç bulurlar onlar.
- Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?
- Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor.
- Yine bir boşluğa yanıt vermekteyim; ama yanıt vermek konuşmakla olabilecek bir şey, yazarak bir deneyim kazanmıyor insan, olsa olsa mutluluk nedir, sezer gibi oluyor.
- nsan bazı anlarda çalışamayacak halde olabilir, ama bu anlar eski başarıların hatırlanması ve daha sonra, engel ortadan kaldırıldığında, insanın şüphesiz daha bir azimle ve gayretle çalışacağının düşünülmesi için de en iyi zamandır.
- Evdekilere karşı takındığı dikkatli tutumuyla eskiden hep gurur duyardı; son zamanlar ise onları umursadığı yoktu ve buna pek şaşırmıyordu.
- "Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor."
- bu akşam tek başıma uzun bir yol yürüdüm. çoğunlukla başkaları ile yürürüm veya yatarım. bu akşam tek oldu. tanrım, keşke burada olsaydınız. burada olmadığınızı söylersem aslında kendime deli demeliyim. o kadar kuvvetli bir şekilde hissediyorum ki burada olduğunu. hayır hayali değil, istediğim anda size dokunabileceğim şekilde buradasınız, yanımdasınız..
- yani inanmıyorum yazdıklarınıza sevgili milena! beni yalnız ben inandırabilirim galiba. öğretmenler genellikle öğrencilerinin kendilerine vermiş oldukları cevapları yeterli bulmazlar. oysa bir öğrenci öğretmeninin ona öğrettiklerinden daha fazlasını nereden bilebilir ki?.