- ''Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın Ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım?"
- "Milena yardım et bana! Söyleyebildiklerimden daha fazlasını anla!.."
- "Evet, seni seviyorum budala! Tıpkı denizin, kendi dibindeki bir çakıl taşını sevmesi gibi... Evet, işte sevgim seni böyle kaplıyor! Ve Tanrı izin verirse, senin yanında bu kez ben çakıl taşı olacağım..."
- 'Öyle zaman olur ki, odada yalnızken bile ?yok oluverir? insan, bunun nedenleri çoktur, kişi yaşarken bile ölebilir. '
- Yaptığı herşey ona gerçi olağanüstü yeni; ama yeninin bu olağanüstü yoğunluğu nedeniyle de yine olağanüstü acemice, neredeyse dayanılmaz geliyor, yapılanlar tarihliğe dönüşebilme yeteneğinden, yoksun kuşakları bağlayan zinciri parçalıyor. Dünyanın şimdiye değin en azından sezgi yoluyla algılanan müziğini ilk kez en derin noktalara kadar kesintiye uğratıyor. O, kendini beğenmişliği içinde kimi zaman kendinden çok dünya için korku duymakta.
- Önemli olan, mahkemenin saplanıp kaldığı bir suru ayrıntı. Ne var ki mahkeme sonunda, daha önce hiçbir şeyin bulunmadığı bir yerde bir suç bulup ortaya çıkarıyor. Evet evet, elbette dedi ressam. Sanki k. Onu düşünürken gereksiz yere rahatsız ediyormuş gibi; ama suçsuzsunuz öyle değil mi? Suçsuz olmasına suçsuzum, dedi k. Önemli olan bu diye karşılık verdi ressam. Karşı seçeneklerden hiç etkilenmiyordu, ancak kararlılığına karşı gerçekten inandığı için mi yoksa sırf umursamamazlığından oturu mu böyle konuştuğu belli değildi.
- Hey Tanrım, ne biçim bir yer burası! Milena, burada olsaydınız ya? Hayır, aklım yitirmiş düşünmeyi, yalan söylemiş olurdum yokluğunuzu duyuyorum dersem... Yetkin, ama acı veren bir büyü ile buradasınız! Benim burada olduğum gibi, daha da elle tutulur biçimde; ben neredeysem siz de ordasınız, benim olduğum kadar, daha da belirli. Eğlenmiyorum, ama kimi zaman şunu düşünüyorum: Burada değilseniz, bulamayacaksınız beni burada. ''Peki, ama nerede bu adam?'' diyeceksiniz... ''Meran'dayım diye yazmamış mıydı?''
- Her insan içinde bir oda taşır. // Birinci oktav defteri
- Aşağıdaki kış toprağından daha mı sıcak burası?Çevredeki her şey aklar içinde yükselirken, kara olan tek şey kömür kovam. // Birinci oktav defteri
- Alelacele koşup yaşama sığınmıyorsa insan, yaşamdan zevk alabilir mi?