- ''Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın Ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım?"
- ?Ya hep ya hiç? sözü ne kadar büyük bir söz. Sen de ya benimsin ya değilsin. Benimsen eğer hiç mesele yok her şey yolunda demektir. Ama benim değilsen hiçbir şey yok demektir. Farkındayım bir insana böylesine bağlanmak bayalığın da ötesi bir şey. işte bu yüzden aklıma bu düşünce geldiğinde durmadan bir korku çöküyor yüreğime."
- "Ne olacaksa senin yanında olmalı."
- Ay ışığı, başka hiçbir ışığa nasip olmayan sessizliği ve doğallığıyla her yeri aydınlatıyordu.
- Küçük bir çikolata parçasının verdiği haz, yarım kiloluk kavanozun dibini görene kadar kaşıkladığın hazla aynı değil şu hayatta. İlk öptüğündeki gibi çarpmıyor yüreğin uzun uzun öperken. Bir film izleyip "Bazen gitmek gerekir" diyorsun. İşte mutluluk o "An"a ait. Otobüs terminalinde içtiğin son sigaraya. Kulaklığında umutlu melodiler, bir elinde yeni bir kitap, diğer elinde o haftanın tüm mizah dergileri camdan dağları izlediğin "An"a. Mola yerinde yediğin gözlemeye. O "An" mutlusun işte. Sonrası yok. Çünkü vardığında anlıyorsun ki dünyanın diğer ucuna da gitsen yanında götürdüğün bir şey var."
- Dünyanın diğer ucuna da gitsen yanında götürdüğün bir şey var. Ondan kurtulamıyorsun. Bazen yolda olma hissi güzel geliyor. Ama anlık bir his. Çünkü gemi bir limana varacak ve gidiyor olmanın hissettirdiği hafifleme-rahatlama-kurtulma karışımı o anlamsız keyif bitecek. Biteceğini biliyorsan da sahip olduğun "An" en kıymetli şey oluyor. En basit izahı kaybetme korkusuyla elindekine daha çok sarılma psikolojisi. O an anlıyorsun ki mutluluk "An"a ait. Küçük bir çikolata parçasının verdiği haz, yarım kiloluk kavanozun dibini görene kadar kaşıkladığın hazla aynı değil şu hayatta. İlk öptüğündeki gibi çarpmıyor yüreğin uzun uzun öperken. Bir film izleyip "Bazen gitmek gerekir" diyorsun. İşte mutluluk o "An"a ait. Otobüs terminalinde içtiğin son sigaraya. Kulaklığında umutlu melodiler, bir elinde yeni bir kitap, diğer elinde o haftanın tüm mizah dergileri camdan dağları izlediğin "An"a. Mola yerinde yediğin gözlemeye. O "An" mutlusun işte. Sonrası yok. Çünkü vardığında anlıyorsun ki dünyanın diğer ucuna da gitsen yanında götürdüğün bir şey var."
- Güzel bir pazarı "yabancı birinin" karşısında geçirmek sıkıcı olsa gerek, hem de o birinin yüzünü, yalnız "mektuplardan" tanıyorsanız! Bu konuda ben daha mutluyum, odam küçük ama gerçek Milena burda, kaçmış sizden anlaşılan bu pazar...
- Güzel bir pazarı "yabancı birinin" karşısında geçirmek sıkıcı olsa gerek, hem de o birinin yüzünü, yalnız "mektuplardan" tanıyorsanız! Bu konuda ben daha mutluyum, odam küçük ama gerçek Milena burda, kaçmış sizden anlaşılan bu pazar...
- Müzikten bu denli etkilendiğine göre, bir hayvan mıydı gerçekten ?
- Anlaşıldı. Tek çare şartları kabullenmek. Her şeyden önce de dikkati çekmemek ?Sana ne kadar ters gelirse gelsin ağzını kapalı tut. Bu koca hukuk sisteminin hassas bir denge halinde olduğunu anla!"