- Mutluluk başınızın üstünde dolaşıyordu, ama siz onu çekip aşağı almayı beceremediniz.
- Sayın Sorgu Yargıcı içinizden birine gizli bir işaret veriyor. dedi. Bu işaretin amacı ıslık çaldırma mı, yoksa alkışlatma mıdır bilmiyorum ve bunu en baştan ortaya çıkardığıma göre, anlamını öğrenmeye de niyetim yok. Umurumda bile değil ve Sayın Sorgu Yargı'cına, gizli işaretlere başvurmak yerine, maaşlı memurlarına yüksek sesle komut vermesi için izin veriyorum. Açıkça, 'Şimdi ıslık çalın', ya da, 'Şimdi alkışlayın' desin onlara.
- Sessizlik içinde, en içten alkışlardan daha heyecan verici bir uğultu oluşuyordu.
- Yüzleri ve tavırları, çocuklukla yozlaşmanın bir karışımını yansıtıyordu.
- "Hiç kuşkusuz, mahkeme hakkında benden çok daha fazla bilgi sahibisiniz" dedi. "Benim tüm bilgim ise, bana söylenenlerle kısıtlı. Ancak şunu fark ettim ki, kimseye durup dururken suç atfedilmediği ve olay aktarıldığında, mahkemenin sanığı suçlu bulduğu konusunda herkes hem fikir. Anlaşılan, bu inancı sarsmak son derece zor."
"Zor mu?" dedi ressam bir elini havaya kaldırarak. "Mahkeme bu inançtan asla vazgeçmez deseniz daha doğru olur! Burada tüm yargıçları yan yana çizsem ve siz kendinizi şu tuvalin önünde savunsanız, kesinlikle mahkemedekinden çok daha başarılı olursunuz. " - Bir hukukçu gibi konuşuyor olmama şaşırmadınız mı? Bunun nedeni, sürekli olarak hukukçularla bağlantı halinde olmamdır. Kuşkusuz bundan büyük kazanç sağlıyorum, ama sanatçı kişiliğim de büyük zarar görüyor.
- "Çocuk gibi!" diye düşündü K. "Aklı ancak kiliseye hizmet etmeye yeter."
- Her şeyden önce, özgür kişi bağımlı olandan üstündür.
- Ay ışığı, başka hiçbir ışığa nasip olmayan sessizliği ve doğallığıyla her yeri aydınlatıyordu.
- anne babamı düşünmesem kendimi tutamaz, şimdiye dek çoktan ayrılırdım; patronun karşısına dikilir, neler düşündüğümü onun yüzüne haykırırdım....