- Her şey o kadar uzak ki...
- Seninle olsam, ne kolay bir yaşamım olacak. Bakışlarla konuşurduk yalnız. Oysa şimdi, hiç değilse yarına değin beklemek zorundayım mektubumun karşılığını. Yanlış anlama Milena, sev beni.
- Nasıl senden ayrı kalabiliyorum, nasıl olabiliyor bütün bunlar, anlatabilir misin bana?
- Üstüne üstlük şimdi bir de sen benden uzak duruyorsun, biliyorum bu geçici ama bir insan kalbi çarpmadan yaşayamaz, sen benden uzak durduğun zaman bu kalp nasıl çarpar?
- Bütün insanlar tükenmek bilmeyen bir canlılık içinde, hiç ölmeyeceklermiş gibi ama gerçek ölümsüzlükten yana değil bu canlılıkları; yaşadıkları saatin derinliklerine inen bir canlılık belki de bu.
- Kendimle konuşuyordum, kendimden tavsiye istiyordum, güzel bir uykudaydım ve şimdi sen beni uyandırıyorsun.
- Sevgili Bayan Milena, size Prag'tan sonra Meran'dan yazmıştım. Karşılık vermediniz. Gönderdiğim o pusulacıklara karşılık beklemem yersiz, biliyorum. Yazmadığınıza bakılırsa iyi olmalısınız. Bizler çoğunlukla iyi olduğumuz zaman susarız.
- Sizi nerelere sürükledim. Yolumu şaşırdım biraz, ama bir şey olmaz, çünkü siz de benimle beraber geldiniz muhtemelen ve artık ikimiz de yolumuzu şaşırdık.
- Ayağıma sanki ağır zincirler bağlanmış,sanki denizin dibine çekiliyorum...Beni tutmak, ya da "kurtarmak" isteyen,elini uzatmayacak...
- ...içten üzüntüler, gerçek üzüntüler uyumsuz insanların daha fazla uyumalarını sağlarmış ama buna rağmen ben uyuyamıyorum.