- Dünyadan elini eteğini çeken herkes herkesi sevmelidir, onların dünyasından da elini eteğini çekmektedir çünkü. Böylece gerçek insan doğasının içyüzünü sezmeye başlar; bu varlık sevilmez de ne yapılır; ama bunun tek koşulu vardır: sevilenin dengi olmak...
- Belki bir şeylere sahipsin, ama kendi varlığın yok savına verdiği cevap, bir titreme ve yürek çarpıntısı oldu sadece...
- "Üzerinde bulunduğun yerin, iki ayağının kapladığından daha büyük olmadığını anlamanın ne kadar büyük bir servet olduğunu anla..."
- "Sein" sözcüğü Almanca'da iki anlama gelir: "var olmak" ve "onun olmak.."
- Bir elmanın birbirinden farklı görünüşleri olabilir: masanın üstündeki elmayı bir an olsun görebilmek için boynunu uzatan çocuğun görüşü, ve bir de, elmayı alıp yanındaki arkadaşına rahatça veren evin efendisinin görüşü...
- Günah her zaman açıktan açığa gelir ve aranda duyularla kavranabilir. Kökleri üzerinde yürür ve tanınmak için sökülüp çıkarılması gerekmez...
- Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?
- Herkes beraberinde taşıdığı bir parlaklığın ardında yaşıyor.
- Herkes beraberinde taşıdığı bir parlaklığın ardında yaşıyor.simdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu.ozgur ve doğal bir yaşama duyulan işlemin ifadesi.oysa insanlar için doğal yaşam ,insanca yaşamdır.ama bunu anlamıyorlar.anlamak istemiyorlar.insan gibi yaşamak çok guc, o nedenle hiç olmazsa kurgusal duzeyde bundan kurtulma isteği var...hayvana geri dönuluyor.boylesi,insanca yaşamaktan çok daha kolay.
- Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor.