- Ford Prefect'in insanlar hakkında en çok zorlandığı şeylerden biri 'Güzel bir gün, boyun ne kadar uzun' ya da 'Ah canım on metrelik bir kuyuya düşmüş gibi görünüyorsun, iyi misin?' gibi apaçık ortada olan şeyleri belirtip tekrarlama huylarıydı. Ford ilk başlarda bu tuhaf davranışa bir açıklama getirmek için bir kuram geliştirmişti. İnsanlar dudaklarını devamlı çalıştırmazlarsa, diye düşünmüştü, belki ağızlarını bir daha hareket ettiremiyorlardı. Bir kaç ay süren dikkatli bir inceleme ve gözlem sonucunda bu kuramı bir başkasıyla değiştirdi. İnsanlar dudaklarını devamlı çalıştırmazlarsa, diye düşündü, beyinleri çalışmaya başlıyor. Bir süre sonra, aşırı alaycı olduğunu düşünmeye başladığı bu kuramdan da vazgeçti ve aslında insanlardan çok hoşlandığına karar verdi, ama bilmedikleri şeylerin çokluğu onu her zaman ciddi şekilde endişelendiriyordu.
- Kaptanınız konuşuyor. Elinizdeki işi derhal bırakıp dikkatle beni dinleyin. Her şeyden önce, göstergelerden gördüğüm kadarıyla gemide birkaç otostopçu var. Merhaba. Nerede olursanız olun, uzay gemimize hiç de hoş gelmediğinizi kesinlikle bilmenizi istiyorum. Bu noktaya gelmek için çok çalıştım; ve dejenere beleşçilere taksi hizmeti vermek için vagon inşaat gemisi kaptanı olmadım. Bir araştırma ekibi gönderdim. Bulunduğunuz an uzay boşluğuna fırlatılacaksınız. Ama eğer şansınız varsa gemiden atılmadan önce size şiirlerimden okuyabilirim. İkincisi, Barnard Yıldızı'na gitmek için üst uzaya atlamak üzereyiz. Varışta onarım ve ikmal için 24 gün uzay limanında kalacağız. Bu süre içinde kimse gemiden ayrılmayacak. Tekrar ediyorum, bütün gezegen izinleri iptal edilmiştir. Zaten mutsuz bir aşk ilişkisinden yeni çıktım. Ben mutsuzken neden başkaları hoş vakit geçirsin ki.
- Eğer insanoğlu dudaklarını çalıştırmaya devam etmezse, beyni çalışmaya başlar.