- Çağdaş insan, kökleri kopmuş bir ağaç. Hem kendine yabancı, hem tabiata. İlim, maziyle ilgimizi keserken bizi kutsala bağlayan bütün köprüleri uçurdu. Kalıplaşmış inançların setleri yıkılınca azgın iştihalarla, hayvani içgüdüler şuura saldırdı. Maddeye başeğdirirken, biz de maddeleştik.
- İnsanı insandan ayıran duvarlar yıkılmadıkça, ferdin bir sınıfta ötekine atlaması neye yarar?
- Evet, Batı'da ilk defa duyulan bir sesti bu, bir Hıristiyan bilgenin sesi: "Çok geçmeden yıllar damarlarımdaki kanı donduracak, fakat mezara şu teselli ile gireceğim: Hint'le Avrupa birbirine kafası ve gönlüyle bağlanmıştır, şimdiye kadar olduğu gibi iğrenç menfaatlerle değil."
- Macauley, brahmanizmin yerine Hıristiyanlığın geçeceğine inanmaktadır, oysa İngiliz kültürünü benimseyen Hintliler bile dinlerinden vazgeçmemektedirler.
- Yunanistan'ın iklimi çok daha sağlam, tabiatı çok daha munis. Yer sarsıntıları daha seyrek, kasırgalar daha az feci, yırtıcı hayvanlar daha nadir. Coğrafyadaki farklılıklar elbette ki şuura da aksedecekti. Tabiat, Hintli'ye korku telkin etmiştir, Yunanlı'ya güven. Hintli dış dünyanın korkunç baskısı altında ezildikçe tabiatüstü kuvvetlerden medet ummuş.
Hint mitolojisinin kaynağı dehşet. Hintli bilinmeyen ve görülmeyenle uğraşmış, Yunanlı bilinen ve faydalı olanla... Birinde hayal gelişmiş, ötekinde zeka. - Dünya kurulalı beri hiçbir yatırım Hindistan'ın yağmasından elde edilen kazancı sağlayamamıştır ve İngiltere elli yıldan fazla bir zaman herhangi bir rakiple karşılaşmamıştır.
- "Fransızlarda ?mezar taşları gibi yalan söylemek' gibi bir tekerleme var. Kendi hayat hikayesini anlatmak da buna benzer. Önce hafızamızın aynasında sadık akisler aramak ve onları infiallerimizin, egoizmimizin eklediği çizgilerden ayırt etmek kabil mi? Belki otobiyografik bir roman kaleme almak caiz. Ama birkaç sayfada bütün bir ömrün muhasebesini yapmak hem tehlikeli hem abes. Her hal tercümesi bir müdafaanamedir. Kendimizi tanımak irfanın varabileceği en yüksek merhale."
- "...Bu satırları kendimi tanımak için yazıyorum. Tanımak ve tanıtmak. İnsanın kendisini tanıması yetmez, başkalarına da tanıtması gerek."
- "Bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lâzım hiç değilse. Hayatın maddi olaylarıyla ancak kronoloji yapılabilir. Kronoloji aptalların tarihi."
- "Sağcı solcu gibi sınıflandırmaları hiçbir zaman benimsemedim. Bunlar hakikati kapamaya yarayan uydurmaca mefhumlardır. Bilhassa sosyal sınıflara ayrılmamış bir ülkede sağcı solcu ne demek?"