- Denize bir şişe bırakıldığında, elbette biri bulsun istenir; ama şişeyle birlikte yüzülmez.
- Bırak bu gece aksın gözyaşların, ama yarın yeniden savaşmaya başlayacaksın. İnsanı bitirip tüketen şey asıl kendi üzüntüsüdür.
- Bazı insanlar ancak yazarken düşünür. Adam da onlardandı. Bu onun için hem bir ayrıcalık hem de bir engeldi. Eli kalem tutmadığı zaman zihni daldan dala atlıyor, fikirleri ehlileştiremiyor veya bir mantık inşa edemiyordu. Düşüncelerinin bir düzene girmesi için yazmaya başlaması gerekiyordu. Onun için düşünmek, elle yapılan bir etkinlikti.
- Şimdi biliyoruz ki, ışık nasıl gölgeyi büyütürse, iletişim araçları da bilinçsizliği öyle yaygınlaştırıyor; ışıldak ne kadar güçlüyse, gölge o kadar koyu oluyor.
- Ben sadece bir şarap çiği toplayabildim, bir kadının doygun dudaklarından. Keşke her gün dünya bizden habersiz olabilse, bugün habersiz olduğu gibi!
- Atalarımız, çocuklarımız gibidir; duvardaki delikten, odalarında oynamalarını izleriz ve onlar bizi göremezler.
- Atalarımız, çocuklarımız gibidir; duvardaki delikten, odalarında oynamalarını izleriz ve onlar bizi göremezler.
- Bu insanların üstünde duruyorum, çünkü onlar, farkında olmadan ama bütünüyle de rastlantısal sayılamayacak bir biçimde, İmparatorluk topraklarında yeni düşüncelerin yayılmasında benzersiz bir rol oynadılar. Çünkü bir gün Mustafa Kemal adında bir çocuk -geleceğin Atatürk'ü- onların kurumlarından birinde, Şemsi Efendi adında birinin kurduğu ve yönettiği ilkokulda öğrenim görmüştü. Babası Ali Rıza, oğlunun eğitiminin geleneksel mahalle mektebiyle sınırlı kalmasını istememiş, ona "Avrupa tarzı" eğitim verebilecek bir kurum aramıştı. Bu kıvılcım, güçlü bir ateşin başlangıcı olacaktı.
- Jaufré: Gezgin, bilir misin neden mavidir deniz? Gezgin: Çünkü gökyüzünün aynasıdır. Jaufré: Peki gökyüzü neden mavi? Gezgin: Çünkü denizin aynasıdır!
- Umutsuzlukta haklı çıkacağımıza,umutla yanılalım. Aşktan söz etmek ne kadar soylu bir işse,aşklarını anlatmak da o ölçüde bayağılıktır. Arkadaşların hayallerini olabileceğince uzun süre korumana yardım ederler. Laikliğe varıncaya dek inançlı olan da,ateizme varıncaya dek dindar olan da batıdır.Burada Doğu Akdeniz de inançlarla değil,aidiyetlerle ilgilenilir.Dinlerimiz ve mezheplerimiz birer Kabile,dinsel gayretlerimiz de milliyetçilik biçimidir.