- Demem o ki, ben şimdi sana kalk gel demem. Beklerim hep ama gel demem. Diyemem. Çünkü öyle öğrendim. Canım çok yanıyor şu an. Şimdi gelsen, sarılsam sana, yapıştırsam başımı göğsüne ağlamaktan ortalığı ayağa kaldırırım. Ama gel demem. Diyemem. Öyle öğrendim çünkü.. Gelmezsen işi vardır derim. Öyle öğrendim çünkü. Çünkü biliyorum. Sevdiğim bütün kadınların hep, hep ama hep çok işi oldu çünkü!..
- Bizim gibilerin hayatında sürekliliği olan tek şey can sıkıntısı ve hüzünmüş meğer..
- Yeni anladım ne demek istediğini. Bazen bilmek, haber almak kaygıyı artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bazen bilmek, hayal kurmaya bile engel. Ve seviyorum ben, sonunu bile bile..
- Kaçmak isteyip de kaçamayan, bununla birlikte durması gereken yerde durması gerektiği gibi durmayı da beceremeyen herkes gibiyim..
- Kaçmak isteyip de kaçamayan, bununla birlikte durması gereken yerde durması gerektiği gibi durmayı da beceremeyen herkes gibiyim..
- _ Birini ya da bir şeyi sevmek, değer vermek, onu her şeyiyle sevmek demektir çoğu zaman. Ne olduğunu, ne olacağını, sınırlarını bilip, hatalarıyla, eksikleriyle, yanlışlarıyla ve sebep olduğu üzüntülerle kabul etmek demektir. Hiç kıvırmasak mı? Kıvırmadan söyleyelim evet, gerçekten sevmek bir tür çaresizliktir. Bir şeyi gerçekten çok seviyorsan başka çaren yoktur da ondan seviyorsundur..
- Birbirimize soracağız o kadar çok soru, konuşmamız gereken onlarca konu varken, biz çareyi susmakta bulmuştuk.
- _ Susun! Çünkü bana söyleyeceğiniz her şeyi ya daha önce birileri söyledi, ya da bir yerlerde okudum. Nasihat kafa karışıklığına iyi gelir, merhamet acıya, şefkat öfkeye.. Ve ben o kadar çok şey görüp geçirdim ki ne nasihate ihtiyacım var artık ne merhamete ne de şefkate. Çünkü tahammülüm kalmadı artık. Çünkü hiç biri gerçek değil. Gerçek olan tek bir şey var; şu an burada olmak zorunda olduğum için olmak istediğim yerde olamıyorum ve bir gün burada olmak zorunda kalmadığımda olmak istediğim yerde olacağım. Bedenimle ya da ruhumla.. Bilmiyorum. Bir gün olacak ama bu. Anlayabiliyorsanız bunu içinizden anlayın. Anlamıyorsanız da, susun..'
- Çocukluğunu yarım yasayanlar buyuduklerinde, o huznu de buyuturler beraberlerinde. Onlar bu yüzden herşeye uzulebilirler. Onları üzmek bu yüzden çok kolaydır. Bu yüzden gözlerinden akacak yer arayan yaslarla dolaşır onlar. Onları kandırmak ve aglatmak bu yüzden çocuk oyuncagidir. Ve bu yüzden onlarla ugrasmak iki kere ayıptır. Onların cabucak kiriliverecek hayalleriyle oynamak iki kere günahtır. Eger şefkat gosteremeyecekseniz, uzak durun en azından. Bütün buyumemislerin yarım kalmışlığının hatırına en azından bunu yapın. Uzak durun !
- _ Günler iyice birbirine benzemeye başladı burada. Bu iyi bir şey mi yoksa kötü mü emin değilim. Ama şunu biliyorum ki o birbirine benzeyen günlerin içine sızan her şeyde biraz sen varsın. Kitap okurken senin sevebileceğin yerlerin altını çiziyorum, radyoda sevdiğin şarkılar çıktığında ben sevmesem de koşulsuz bir saygıyla sonuna kadar dinliyorum ve annemle günde en az bir kez senden konuşuyoruz..