- Ne gariptir, karamsarlıktan kurtulmamıza en çok yardım edebilecek olanlar da düşünürlerin en karamsarlarıdır.
- Dışarıdaki gürültü patırtı hiç bitmeyebilir, yeter ki içimizden yükselen sesler bize rahatsızlık vermesin.
- Biz bu kadar sağlam duramıyorsak, kişiliğimizle ya da elde ettiğimiz başarılarla ilgili birkaç ağır söz işitince göz yaşlarına boğuluyorsak, bunun nedeni, haklı olduğumuza inanmak için ille de başkalarının onayına gereksinim duymamız olabilir. Başkaları tarafından onaylanmamayı bu kadar ciddiye almamızın temelinde ise, yalnızca terfi etmek ya da ayakta kalmayı başarmak gibi pragmatik nedenler değil, çok daha önemli bir neden yatar: Alaya alınmak yoldan çıktığımızı gösteren ve asla göz ardı edemeyeceğimiz bir işaret gibi gelir bize.
- Ancak, yalnızca başkalarının düşmanca tavırları değildir bizi mevcut düzeni sorgulamaktan alıkoyan. Şüphe duyma yeteneğimiz içimize yerleşmiş bir inanç tarafından da baltalanabilir; toplum tarafından kabul gören davranış biçimlerinin sağlam bir temele dayandığına inanırız. Bir sağlam temeli kendimiz göremesek de böyle bir temel mutlaka vardır çünkü çok uzun zamandır çok fazla sayıda insan bu temel üzerine kurulmuş olan düzene uygun davranmaktadır. Toplumun baştan beri korkunç bir hata yapıyor olması, üstelik bu hatayı bir tek bizim farketmiş olmamız imkansız gibi gelir bize. Şüphelerimizi bastırıp sürüyü takip ederiz çünkü kendimizi, o zamana kadar su yüzüne çıkmamış, kabul edilmesi zor hakikatleri bulup çıkartan bir önder olarak göremeyiz.
- "Egzotik" sözcüğünü genellikle develer ya da piramitler için kullanırız. Bense her şeyin bu kadar muhteşem bir biçimde sıkıcı olmasını egzotik buluyordum.
- Aşık olmak ne kadar kolay. Birine karşı ruh halimize göre çekim, tutku ya da yanılsama olarak adlandırılabilecek bir duygu yoğunluğu hissetmek ne kadar da kolay.
- Kitapları başkaları yazmış olsalar da onlarda kendimizle ilgili bir şeyler buluruz, garip bir paradokstur bu. Kitaplar bize kendi hayatımızın fark edemediğimiz yönleriyle ilgili bir şeyler anlatırlar. Başka birinin kaleme aldığı kitaptaki sözcükler, kim olduğumuzu ve nasıl bir dünyada yaşadığımızı tüm derinliğiyle kavramamızı sağlarlar.
- Espri yapmak, bir durumdan şikayetçi olmak anlamına gelir; esprilerde küstahlık, zalimlik, kendini beğenmişlik eleştirilir, erdem ve sağduyudan uzak her türlü davranıştan duyulan rahatsızlık dile getirilir.
- Neyin zafer, neyin yenilgi olduğunu belirleyen, koyduğumuz hedeflerdir.
- "Çaba olmazsa başarısızlık olmaz, başarısızlık olmayınca da kişide aşağılık hissi uyanmaz. Dolayısıyla şu dünyada kendimize duyduğumuz saygı ve güveni belirleyen, yöneldiğimiz hedeflerdir..."