Zamanın yaraları sardığı acıklı bir yalan. Hayatını değiştirmeye niyeti, kendini dönüştürmeye cesareti olmayanların inanabileceği türden cılız bir teselli. Zaman bir ölü yılan. Kendine dahi hayrı yokken deva olmaz hiçbir yaraya.
Diğer Celil Oker Sözleri ve Alıntıları
 Dünyanın gerçeğinin değiştiği her durum, yeryüzünü insan için dayanılmaz kılar. Aslında her tür gerçeklik yarılması, insanda bir gerçeklik kaybına yol açar, dünya bir daha hiç eskisi gibi olmaz. Dünyanın gerçeğinin değiştiği her durum, yeryüzünü insan için dayanılmaz kılar. Aslında her tür gerçeklik yarılması, insanda bir gerçeklik kaybına yol açar, dünya bir daha hiç eskisi gibi olmaz.
 Bazı kadınların erkeklere karşı duyduğu bağlılıkta, sevgiden, aşktan önce, hatta bunlardan bağımsız olarak köklü bir kölelik duygusunun yattığını düşündü. Belki bu, aşk değildi. Bazı kadınlar, bazı erkeklerdeki tahakküm edebilme gücüne bağlanıyor ve bunu aşk sanabiliyorlardı. Bazı kadınların erkeklere karşı duyduğu bağlılıkta, sevgiden, aşktan önce, hatta bunlardan bağımsız olarak köklü bir kölelik duygusunun yattığını düşündü. Belki bu, aşk değildi. Bazı kadınlar, bazı erkeklerdeki tahakküm edebilme gücüne bağlanıyor ve bunu aşk sanabiliyorlardı.
 Hayat sizi çok kırdıysa, hep bir başkası olmak istersiniz. Hayat sizi çok kırdıysa, hep bir başkası olmak istersiniz.
 Hayat herkes için bir değildi. Aynı sokakta yürürken bile aynı anı, aynı zamanı, aynı hayatı bambaşka yaşıyordu insanlar. Herkes, "güzel" ya da "yakışıklı" olmanın değerler tahakkümünde yaşasa da, güzel, yakışıklı, alımlı insanlarla, sıradan insanların dünyaları birbirinden çok farklıydı. Hayat herkes için bir değildi. Aynı sokakta yürürken bile aynı anı, aynı zamanı, aynı hayatı bambaşka yaşıyordu insanlar. Herkes, "güzel" ya da "yakışıklı" olmanın değerler tahakkümünde yaşasa da, güzel, yakışıklı, alımlı insanlarla, sıradan insanların dünyaları birbirinden çok farklıydı.
 Mucizeler hep güzel insanların başına gelir. Bu onların alışkanlıklarıdır. Güzel ve yakışıklı olanlar, bir gün yaşlanıp sıradan insanların gündelik hayatına düştüklerinde nasıl şaşkınlaşıyorlarsa, çirkinler de başlarına bir mucize geldiğinde öyle şaşkınlaşıyorlardı. Dünyanın gerçeğinin değiştiği her durum, yeryüzünü insan için inanılmaz kılar. Aslında her tür gerçeklik yarılması, insanda bir gerçeklik kaybına yol açar, dünya bir daha hiç eskisi gibi olmaz. Mucizeler hep güzel insanların başına gelir. Bu onların alışkanlıklarıdır. Güzel ve yakışıklı olanlar, bir gün yaşlanıp sıradan insanların gündelik hayatına düştüklerinde nasıl şaşkınlaşıyorlarsa, çirkinler de başlarına bir mucize geldiğinde öyle şaşkınlaşıyorlardı. Dünyanın gerçeğinin değiştiği her durum, yeryüzünü insan için inanılmaz kılar. Aslında her tür gerçeklik yarılması, insanda bir gerçeklik kaybına yol açar, dünya bir daha hiç eskisi gibi olmaz.
 Dünya bütün zenginliğine karşın, azdı. Çokaz. Ve insanlar onunla yetinmek zorundaydılar. Dünya bütün zenginliğine karşın, azdı. Çokaz. Ve insanlar onunla yetinmek zorundaydılar.
 Zamanın yaraları sardığı acıklı bir yalan. Hayatını değiştirmeye niyeti, kendini dönüştürmeye cesareti olmayanların inanabileceği türden cılız bir teselli. Zaman bir ölü yılan. Kendine dahi hayrı yokken deva olmaz hiçbir yaraya. Zamanın yaraları sardığı acıklı bir yalan. Hayatını değiştirmeye niyeti, kendini dönüştürmeye cesareti olmayanların inanabileceği türden cılız bir teselli. Zaman bir ölü yılan. Kendine dahi hayrı yokken deva olmaz hiçbir yaraya.
 Philippa Gregory
 Philippa Gregory Richelle Mead
 Richelle Mead Christian Jacq
 Christian Jacq Enver Aysever
 Enver Aysever Tuna Kiremitçi
 Tuna Kiremitçi Slavoj Zizek
 Slavoj Zizek Johann Wolfgang von Goethe
 Johann Wolfgang von Goethe Burçak Çerezcioğlu
 Burçak Çerezcioğlu Romain Gary (Emile Ajar)
 Romain Gary (Emile Ajar) David Nicholls
 David Nicholls