Yüzümde, güneşten yaprakların altındaki yüzümde, Bir yayla rüzgarının ay ışığı gibi kanatları. Büyük yolculukların arifesindeki silik uykular Ve yüzümde rüyaların sükundan süratleri. O sabahlar ki iki avuç su serperken Yüzümde en derin deniz diplerinin kainatları. Ve sonbahar dallarının gölgeleri yüzümde Sonsuz mevsimlerin o altın nebatları. Yüzümden annemin elleri gibi geçer En ışıksız dünyaların hilkatleri. Ve hayalden bir mimari halinde Yüzümdeki mazinin aşk saatleri. Yüzümde bir temas gibi çizgiler hissediyorum O çocuk kahkahalarımın kaybolmuş hatları. Yüzümün çirkin mumyası karanlığa değdiği yerde. Meçhul ölülerin meçhul hayatları.
Diğer Fazıl Hüsnü Dağlarca Sözleri ve Alıntıları
 Ben bütün lambaları kırmak isterim;
Yanarken içimde binlerce mumluk bir elektrik gibi yarın.
 Çoban anlattı yalan yanlış
"Ay gibi beyaz, fidan gibi uzun,
Köpek kadar cesur, koyun kadar iyi."
Çoban anlattı yalan yanlış
Dağda gördüğü periyi.
 Onlar yaşamalarını
Ölümsüz yapıtlarıyla değiştirdiler
Ben değiştirdim
Kendimi seninle
 Anlıyorsun değil mi
Bütün yazdıklarım oyundur ya
Sana düşen yeri bir gün
Oyun değil
Esriktir bütün çizgilerimiz
 Sevgimi unutmak için seyrederim bir tabloyu,bir mermeri, Ki ne kadar dalsa ruhum yeniden döner geriye: Okurum düşüne düşüne okuduğun şiirleri, Senin düşüncen geçerken üzerlerinde bir sıcaklık kalmıştır diye
 Beni düşünme dedindi ayrılırken. Düşünmüyorum ki, düşüncem sende kalmış.
 Nereye? ?Kim ellerini alnımda gezdirirken o ten, ses ile, Bana kalbin musikisini verecek, haberi olmadan. Geceyi avuçlarımda siyah bir gül gibi duyuyorum, Ve sen misin bilmiyorum bu gülü bırakan. Nereye, ey göz yaşlarımın sıcaklığı, Ki başka birisi yok beni duyan. Rüyalar nereye gidiyor, anlamıyorum; Ve sen nereye gidiyorsun, hatıralardan.?
 Hasret ?Sevgimi unutmak için seyrederim bir tabloyu, bir mermeri, Ki ne kadar dalsa ruhum yeniden döner geriye: Okurum düşüne düşüne okuduğun şiirleri, Senin düşüncen geçerken üzerlerinde bir sıcaklık kalmıştır diye?
 Nereye ?Kim ellerini alnımda gezdirirken o ten, ses ile, Bana kalbin musikisini verecek, haberi olmadan. Geceyi avuçlarımda siyah bir gül gibi duyuyorum, Ve sen misin bilmiyorum bu gülü bırakan. Nereye, ey göz yaşlarımın sıcaklığı, Ki başka birisi yok beni duyan. Rüyalar nereye gidiyor, anlamıyorum; Ve sen nereye gidiyorsun, hatıralardan...?
 İki şey var yollar boyu aydınlık ve saf, Biri yaşamakla acı, biri ölümce tuhaf: Var olmak sevdiğim senden taraf, Düşünmek sana karşı...
 Jonathan Swift
 Ahmet Turgut
 Mustafa İslamoğlu
 Yılmaz Erdoğan
 John Green
 Gündüz Vassaf
 Carlos Fuentes
 Paul Lafargue
 Peyami Safa
 Cengiz Gündoğdu