Romen Kralının Savarona yatında Atatürk'le gö - AlıntıSöz

Romen Kralının Savarona yatında Atatürk'le görüşmesi sırasında yanlarında Dr. Neşet Ömer de bulunuyordu. Atatürk, hastalığı nedeniyle doktorun sürekli olarak kontrolü altında tutuluyor, yemeklerde perhiz yapmasına elden gelen bütün dikkat gösteriliyordu, içki içmesi kesin olarak yasak edilmişti. Atatürk'ün Romen Kralı Karol'u ağırladığı sofraya bu yüzden -içer korkusuyla- içki konmamış, çeşitli maden suları sıralanmıştı. Misafire protokol gereği hiç değilse bir kadeh içki sunmak gerekiyordu. Fakat Kral içerken, ev sahibinin içmemesi tuhaf kaçacaktı. Onu saymamak gibi bir şeydi. Atatürk, durumu Neşet Ömer'e açınca, doktor olanca kuvvetiyle buna karşı koydu. Protokol gereği bir devlet hükümdarına içki sunmamanın ne kadar ayıp kaçacağını Neşet Ömer çok iyi biliyordu. Fakat ne var ki, Atatürk'ün sağlığı, ondan çok daha önemliydi. Hastalığı artmasın da varsın Romen hükümdarının hatırı kalsındı. Fakat Atatürk olağanüstü kandırma kandırma kuvvetiyle doktoru çabucak razı etti. Aralarında kısa süren pazarlık sonunda şuna karar verildi: Sofraya içki konacak, fakat Atatürk, kendi kadehinden ancak bir parmak içecekti. Doktor bunu bizlere de bildirdi. Kadehlere içkiyi koyarken Atatürk'ünkine bir parmaktan fazla kaçırmayacaktık. Sofraya çeşitli içkiler gelmişti. Atatürk'ün kadehini doldurmaya hazırlanırken parmağını yanlamasına doğru değil de, dikine doğru tutarak bize doğru döndü. Neşet Ömer'in ve hepimizin hayret dolu bakışları arasında: ? Doktor, bir parmak içeceksin, dememiş miydin? diye sordu. Sayfa: 134

Diğer Cemal Granda Sözleri ve Alıntıları