Neden böyle olmuştu? Kimin için çalışmışt� - AlıntıSöz

Neden böyle olmuştu? Kimin için çalışmıştı Vergilius? Hangi insanlar için, hangi gelecek için? Artık her şeyin sonu gelip çatmamış mıydı? Yaratılmış olanın bunca unutulmaya layık oluşu, şimdi sonsuzluğu yutmak üzere ağzını açmak isteyen zaman uçurumunun bir kanıtı değil miydi? Sarayda ve sokaklarda sarhoş güruh kol gezmekteydi, şaraptı içtikleri henüz, ama yakında kan içeceklerdi, henüz meşalelerle ışık saçmaktaydılar, ama çok geçmeden başlarındaki çatılar yanacak ve alevler içinde kalacaktı, yanacaktı, yanacaktı, yanacaktı. Ve onlar gibi, kitaplar da dumanlar arasında kaybolup gidecekti. Hak edilmiş bir kaderdi. Hak edilmişti. Hastanın göğsü yanıyordu, ama şairin dudaklarında bir gülümseme vardı, çünkü yangın, Horatius'la Ovidius'un kitaplarını da esirgemeyecekti, ve söylemek gerekiyordu ki, bu da hak edilmiş bir kaderdi. Kimse kalıcı olmayacaktı. Peki ama, ya sonra? Yaşamaya devam etsinler diye insanları kurtarabilecek ne vardı? Yapılması gereken şey, insanlığın gençlik çağına, Vergilius'un kendisinin de içinden geldiği ve bütün bir ömür boyunca özlemini ümitsizce, hem de nasıl ümitsizce çekmiş olduğu çiftlik hayatının o sade ve huzurlu doğallığına geri dönmek değil miydi? Ne bilirdi Augustus bunu? O, imparatorluğu güvence altına almış, yapılar inşa etmiş ve onu, yani Vergilius'u da korumuştu, oysa yapmaması gerekirdi bütün bunları hâlâ hayatta olan o yorgun, yaşlı adamın; bugün henüz herhangi bir tehditle karşı karşıya değildi, belki de tehdit onun da kapısını çalana kadar, yakılırken Augustus'u ve bütün ihtişamını, ebedi sanat eserlerinin de hepsini gömecek olan sarayların kapılarını çalana kadar yaşamakla yükümlüydü. Gereksizdi o sanat eserleri, Augustus ile Maecenas'ın etraflarında topladıkları bütün o güzellikler gereksizdi ve yıkılıp gitmeye mahkûmdu. Sokaklarda Kurtarıcımız, Babamız diye bağırıyorlardı Augustus için ? bunun da kefaretini ödemek zorunda kalmayacak mıydı Vergilius? Uyumak mı? Kim istiyordu ki uykuyu Troya yanarken..?

Diğer Hermann Broch Sözleri ve Alıntıları