Müslüman Araplar arasında bir Arap halifeliği - AlıntıSöz

Müslüman Araplar arasında bir Arap halifeliği hükümeti peşinde olanlar vardı. Hıristiyanlar ise, daha fazla Türk düşmanı iken, en iyi idare Osmanlı idaresi olduğu fikrinde idiler. Çünkü kendilerini imtıyazlandıran Osmanlı idaresi kalkarsa, Müslüman Arapların baskısı tehlikesi vardır. Sonra yabancı bir idare iktisat, ticaret, memleketin bütün kazanç kaynaklarına musallat olur. Türkler ise piyasa ve pazarlarda yerlilerin rakipleri değildirler, işte bir Fransız vesikası: '' Marunî Patriği de bilir ki eğer Fransızlar gelecek olurlarsa, haksız imtiyazları elinden alacaktır. Patriğin arzusu Fransız himayesinde, fakat Osmanlı idaresinde yaşamaktır. Suriye'de Hıristiyanlık, Müslümanlık, Filistin'de Araplık, Yahudilik, Hicaz'da şeriflik, Vehabilik meseleleri, bizzat Türk-Arap meselesinden daha azılı idi. Nitekim biz çıktık, nifak, bütün Akdeniz, Kızıldeniz ve çöller boyunca yanıp durmaktadır. Harbin başında Lübnan bağımsız gibi bir mutasarrıflıktı. Marunîlerin patriğini Osmanlı hükümeti tasdik etmemişti. Fakat Fransızlar vasıtasıyla buyrultu verip dururdu. Marunî tayfası, patriği Allah yerine tutup tapar. Lübnan'ın üçte biri Marunî vakfıdır. Candan islam düşmanıdırlar. Lübnan'da mukaddes cihatcı denen bir sınıf vardır. Her islam öldüren mukaddes cihatcıdır. Bekârsa 4, evli ise 8 lira maaş alır. Dört yıl önceki 32 bin Müslüman Dürzîden biz orada iken 8000 kadar kalmıştı.

Diğer Falih Rıfkı Atay Sözleri ve Alıntıları