Kitaptan alıntıladıklarım ise: -Eh sanıyorum bir yerde severek yaşamak ve bunu sürdürmek isteğine de o yerli olmak denir. -En acıtıcı yara, asıl yanılanın insanın kendisi olduğunu anlamasıdır.İzi hiç silinmeyen tek yara, kendine ihanet eden bilinç tarafından kanatılmıştır,! En güç affedilen hata, insanın kendisine ait olanlardır aslında. -Bence demokrasının azı çoğu yoktur asteğmen.Demokrasi ya vardır ya da yoktur! Eşitliğin yaygınlaştırılmayışı, adaletin resmileştirilmemesi olabilir ama demokrasinin eksiği, fazlası olamaz! Demokrasinin de kuralları ve disiplini vardır.Demokrasi sonsuzluk ve sorumsuzluk değil, sorumluluk ve sağduyu rejimidir.Eşit uygulandığı ülkelerde iç savaş çıkmaz. -Sanmak ile olmak arasındaki uçurumdan hep nefret ettim! Sanmak, içinde umutlar, düşler ve heyecanlar vaat eden çok boyutlu bir kavramken, olmak gerçeğin sert, kalın, köşeli ve katı üç boyutunu taşır yalnızca..Ne mutludur o, oluşlarının içine sanışlarını da katmayı başaran insanlara.. -Yakınına sokulmadıkça, kokusu duyulmayan mücerret bir koku gibidir ölüm...Mücerret soyut anlamına gelir...Ne zaman ki vakti gelir, yakınlarda birine denk düşer ve işte o zaman kokusu duyulur ölümün. -Yavaş yavaş, usul usul birikiyor kötülük... diye fısıldadı Tuna. -Kibirle ve kararsızlıkla geçirilen gençlik kimseye mutluluk getirmemiştir. -İnsanın kendisini hiç beğenmediği yanlarıyla birlikte benimsemesi, ortalama olarak insan ömrünün kaçıncı yılına denk düşüyor acaba?
Diğer Buket Uzuner Sözleri ve Alıntıları
- "Kendi inşa ettiğimiz hapishanelerde yaşıyoruz; adına ev, aile, akrabalar, töreler diyerek... Sonra bu duvarların arasında boğulup, çıldırıyor, ama yıkılmasın diye de uğruna hayatımızı siper ediyoruz."
- İnsanın içi yalnızca üşüdüğü zaman titremez.
- "En acıtıcı yara,, asıl yanılanın insanın kendisi olduğunu anlamasıdır. İzi hiç silinmeyen tek yara, kendine ihanet eden bilinç tarafından kanatılmıştır ! Engüç affedilen hata,insanın kendine ait olanlardır aslında..."
- Ah sevgili güzel Ada!
Ah canımın içi, kumral kız!
Ada.
Ada.
A-da.
A.
Da.
Ada:Ma belle! - Gitmek göze alabilmektir. Gitmek tehlikedir. Gitmek merak etmektir, riski göze alabilmektir. Gitmek radikal bir değişim cesaretidir. Gitmek kaçmak değildir. Gitmek ve kaçmak birbirine asla benzemeyen iki harekettir. Kaçmak, panik ve kararsızlık ruh durumlarında gerçekleşirken, gitmek için soğukkanlı ve kararlı olmak-şart olmasa bile-gereklidir. Gidebilmek, özellikle gerektiğinde pahalı bir karardır....Çoğu zaman giden kişi, aslında daha önce duygusal olarak çoktan terk edilmiş olandır. Terk etmek ve gitmek kesinlikle birbiriyle akraba olmayan iki eylemdir ve ne yazık ki, çoğu kez karıştırılır. Gitmeyi terk etmek olarak algılayanlar aslında hep kalanlardır.
Kalmak güçtür. Kalmak, kabul etmeyi veya kalınan yeri değiştirmeyi gerektirdiği için güçtür. Kabullenmek, kendi karakterini yaşayamamak tehlikesi barındırır içinde ve bu tehlike kederli bir renk katar kalmak eyleminin duruşuna. - "Düşümüzde düş gördüğümüzü görmeye başlayınca uyanma zamanı yakındır."
- (Friedrich Leopold) NOVALIS
(syf. 455) - "Kıştı; İstanbul'un sis ve lodosla küsüp üşüdüğü bir gündü. Tam, insanın içindeki bütün kurtların ayaklandığı bir hava."
- "... Ama senin mucizenin ben olmağını biliyorum canım."
(syf. 346) - 'Annelik 've 'karı'lık ,insan yaşamı içinde doğum,hastalık,büyümek,yaşlanmak ve ölmek kadar doğal oluşumlardan kadının payına düşenekstralardır.Bunlar bir yaşam içinde mutluluk,sevinç,şans ve şanssızlık kadar olasılık içindedir.'Anne've 'karı'olmak için çok çalışmamız,çok iyi eğitilmiş olmamız ve başarı hırsıyla donanmamız gerekmez.Hemen bütün yetişkin dişiler birinin karısı ve birilerinin annesi olabilirler.
- 'Annelik 've 'karı'lık ,insan yaşamı içinde doğum,hastalık,büyümek,yaşlanmak ve ölmek kadar doğal oluşumlardan kadının payına düşenekstralardır.Bunlar bir yaşam içinde mutluluk,sevinç,şans ve şanssızlık kadar olasılık içindedir.'Anne've 'karı'olmak için çok çalışmamız,çok iyi eğitilmiş olmamız ve başarı hırsıyla donanmamız gerekmez.Hemen bütün yetişkin dişiler birinin karısı ve birilerinin annesi olabilirler.