İki ihtiyar birbirine dayanarak mezarın başında diz çökerek ağlıyorlardı. Burada oğulları yatmaktaydı. Arada sırada birbirlerine bir iki laf söylerler, taşın tozunu alır, çamlardan birinin dalını düzeltirler. Sonra tekrar dua etmeye başlarlar. Adeta oğullarına, daha yakın olduklarını hissetikleri bu yerden bir türlü ayrılamazlar...
Onlar boşuna mı ağlayıp dua ederler? Kutsal saydığımız o sevgi, her şeyin üstesinden gelemez mi? Bu mezarda gömülü olan yürek ne kadar günahkar, ne kadar isyankar olursa olsun üzerinde açan çiçekler, bizlere saf ve masum gözlerle bakarlar... Bize anlatmak istedikleri yalnızca sonsuz umursamaz bir sakinlik değildir. Onlar bize sonsuz bir başarı, ölümsüz bir yaşamı anlatırlar!
Diğer Ivan Sergeyeviç Turgenyev Sözleri ve Alıntıları
 "Ölüm eski bir şey ama herkes için yenidir." "Ölüm eski bir şey ama herkes için yenidir."
 Zaman, bilindiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. Ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder. Zaman, bilindiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. Ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder.
 "Ölüm eski bir şey ama herkes için yenidir." "Ölüm eski bir şey ama herkes için yenidir."
 Zaman, bilindiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. Ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder. Zaman, bilindiği gibi bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürünerek geçer. Ama insan en çok zamanın ağır mı, yoksa çabuk mu geçtiğini fark etmediği vakit kendisini iyi hisseder.
 İnsanın doğup büyüdüğü evde, çok iyi bildiği bir yatağın üzerinde, sevilen ellerin hazırladığı bir yorganın altında uykuya dalması ne güzel şeydi! İnsanın doğup büyüdüğü evde, çok iyi bildiği bir yatağın üzerinde, sevilen ellerin hazırladığı bir yorganın altında uykuya dalması ne güzel şeydi!
 Aklına şöyle bir fikir geldi:" Ama o, şimdiden benim varlığımı bile unutmuştur." O zaman içinde ince bir üzüntü, bir kaderini kabul ediş duydu. Aklına şöyle bir fikir geldi:" Ama o, şimdiden benim varlığımı bile unutmuştur." O zaman içinde ince bir üzüntü, bir kaderini kabul ediş duydu.
 Yalnızca aptallar veya çok akıllılar başıboş dolaşırlar. Yalnızca aptallar veya çok akıllılar başıboş dolaşırlar.
 Fakat nasıl olur da, şiir inkâr edilir? Sanata, doğaya nasıl duyarlı olunmaz? Fakat nasıl olur da, şiir inkâr edilir? Sanata, doğaya nasıl duyarlı olunmaz?
 "Basit şeyler, çoğunlukla hayatımızda önemli rol oynar: Fazlaca gerilen sinirleri gevşetir; aşırıya varan kendini beğenme duygusunu dizginler ve insana bu iki özelliğin de ne denli yakın olduğunu hatırlatır." "Basit şeyler, çoğunlukla hayatımızda önemli rol oynar: Fazlaca gerilen sinirleri gevşetir; aşırıya varan kendini beğenme duygusunu dizginler ve insana bu iki özelliğin de ne denli yakın olduğunu hatırlatır."
 Kalbinin ortasında karmaşık düşüncelerini paralayan bir acı duymuştu ve o da bütün gençler gibi, bunu aşka yormuştu. Kalbinin ortasında karmaşık düşüncelerini paralayan bir acı duymuştu ve o da bütün gençler gibi, bunu aşka yormuştu.
 Nedim Gürsel
 Nedim Gürsel Mahir Ünsal Eriş
 Mahir Ünsal Eriş Emine Şenlikoğlu
 Emine Şenlikoğlu Rasim Özdenören
 Rasim Özdenören Beşir Ayvazoğlu
 Beşir Ayvazoğlu Enis Batur
 Enis Batur Ahmet Telli
 Ahmet Telli Linda Howard
 Linda Howard John Flanagan
 John Flanagan Chris Cleave
 Chris Cleave