Bu kitabı yazmamın nedeni mücadele eden insana ulu bir örnek vermek isteyişimdir... Bu kitap mücadele eden herkesin itirafıdır. Yayımlamakla ödevimi yaptım: Alabildiğine mücadele eden, hayatta çok acı çeken ve büyük ümitleri olan birinin ödevini... Günaha Son Çağrı'yı yazdığım gündüz ve geceler boyunca, İsa ile birlikte Golgota Tepesi'ne çıkarken duyduğum dehşeti, hayatını ve ölürken çektiği acıları yaşarken duyduğum yoğunluğu, anlayışı ve sevgiyi başka hiçbir zaman duymadım. İçimi kemiren bu duyguları ve insanlığın büyük umudunu yazarken gözlerim dolu dolu oldu heyecandan. İsa'nın kanının bu denli tatlı ve acı olarak yüreğime damla damla aktığı olmamıştır hiç. (... ) İsa'nın hayatının her anı, bir çatışmadır, bir zaferdir. Basit insan zevklerinin yenilmez, büyüleyici niteliğine sürekli olarak ruhsallaştırmış, sonunda göğe yükselmiştir. Golgota Tepesi'ne varmış ve Çarmıh'a çıkmıştır. (...) Bu kitap bir hayal hikâyesi değildir; mücadele eden herkesin itirafıdır. Yayımlamakta ödevimi yerine getirdim; hayatta çok acı çekmiş, büyük umutları olan birinin ödevini. Sevgiyle bu kitabı okuyacak her özgür insan, eskisinden daha çok, eskisinden çok daha iyi bir şekilde İsa'yı sevecektir.
Diğer Nikos Kazancakis Sözleri ve Alıntıları
Bugüne kadar senin hakkında ileri geri konuştuysam kusura bakma, insanız affet.
"Ben bir şeye özlem duydum mu ne yaparım bilir misin? Bir daha bıkıp da hatırlamayacak kadar yerim yerim... Ya da tiksintiyle hatırlamak için. Bak bir zamanlar çocukken kirazlara karşı anlaşılmaz tutkum vardı. Param olmadığı için azar azar alıyor,yiyor yine istiyordum. Gece gündüz kiraz düşünürdüm, salyalarım akardı; işkenceydi bu! günün birinde kızdım mı, utandım mı, bilmiyorum; baktım ki kirazlar bana istediklerini yaptırıyorlar ve beni rezil ediyorlar, ne plan kurdum bilir misin? Geceleyin yavaşça kalktım, babamın ceplerini yokladım, gümüş bir mecidiye bulup çaldım. Sabah sabah da kalktım, bir bahçeye gidip bir sepet dolusu kiraz aldım, bir çukurun içinde oturup başladım yemeye. Yedim, yedim, şiştim, midem bulandı, kustum. Kustum patron! O zamandan beri de kirazlardan kurtuldum; bir daha gözüme görünmelerini dahi istemedim. Özgür oldum. Artık kirazlara bakıp şöyle diyordum. Size ihtiyacım yok! şarap için aynı şeyi yaptım, sigara için de. Hala içiyorum ama istediğim anda harp diye bıçakla keser gibi kesiyorum. tutku bana egemen olamamıştır. Yurdum içinde aynı şey, hasret çektim, bıktım,kustum kurtuldum!" sf194
"Bir zamanlar diyordum ki:Bu Türktür, bu Bulgardır, bu Yunanlıdır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim... Neden?Çünkü bunlar Bulgarmış, ya da bilmem neymiş... Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum, hay kahrolasıca herif, hay yok olası aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır bu kötü adamdır. İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk. Hepsi bir benim için. Şimdi iyi mi kötü mü yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça buna da bakmamaya başladım. Ulan ister iyi ister kötü olsun be. Hepsine acıyorum işte... Boşversem bile bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum bu fakir de yiyior, içiyor, seviyor, korkuyor,(...) o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak,onu da kurtlar yiyecek... Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be... Hepimiz kurtların yiyeceği etiz....Nikos Kazancakis-Zorba
"senin anlayacağın, karga eskiden namuslu,doğru ve bayağı karga gibi yürürmüş ama, günün birinde keklik gibi kırıtarak yürümek esmiş aklına ve zavallı, o zamandan beri kendi yürüyüşünü de unutup sapıtmış; şimdi de görmüyor musun, sıçraya sıçraya gidiyor..."
...
Ne makine şu insan be
İçine ekmek, şarap, balık, turp koyuyorsun
İç çekmeleri
Gülüşler
ve düşler çıkıyor
Her insanın kendi deliliği vardır; bana da öyle geliyor ki, en büyük delilik, bir deliliğe sahip olmamaktır.
Nikos KAZANCAKİS, Zorba
"Kendin yarı şeytan olmazsan, şeytandan nasıl kurtulursun be? "
Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan, avare et ve korkma! Tanrı, baş şeytandan çok, yarım şeytandan iğrenir!
Özgür değilsin, senin bağlı bulunduğun ip, öbür insanlarınkinden daha uzun, hepsi bu kadar.
"Artık dünküleri hatırlamaktan, yarınkileri istemekten vazgeçtim; şimdi, şu anda ne oluyor, o ilgilendiriyor beni."
Oya Baydar
Thomas More
Elif Şafak
William Cuthbert Faulkner
Lisa Gardner
Soner Yalçın
Nikolay Vasilyeviç Gogol
Arif Akyol
Jean de la Fontaine
M. Fethullah Gülen