Başlarda durgunluk çöktüğünü yada toplumsal - AlıntıSöz

Başlarda durgunluk çöktüğünü yada toplumsal bir soyutlama yaşadığımı filan sanmıştım ama bambaşka birşeydi bu benim yaşadığım. İçinde bulunduğum durumu bir türlü isimlendiremiyordum. Böyle bir uzun uzun dalmalar, bir konsantrasyon eksikliği yadagereksiz bir biçimde fazlalığı hasıl olmuştu bedenime. Bir bilene danışmak gerekir diye düşündüm, gittim konuyu Memo?ya açtım. Her konuda söyleyecek bir çift sözü olan bu kişi anlattıklarım karşısında hiçbirşey söyleyemedi. Sadece uzun uzun bana baktı. Ama halimden anlar gibi bir tavrı vardı. ?Sanki bir kafese sıkışmış gibiyim Memocuğum? dedim, baktı. ?Dingin bir denizde kaybolmuş sandal gibiyim. Belki bir fırtına kopsa savrulup kıyıya ulaşıcam ama kopacak fırtına yok? dedim, baktı ve başını salladı. ?aslında kıyıya da belki ulaşmak istemiyorum, bu dinginlikte ölmeyi arzu eden bezmiş bir denizciyim belki de ben? dedim, ne yapacak yine baktı. Ben balıkçı, deniz, sandal derken konuyu memo?ya anlatırken edebiyatımın ne kadar geliştiğini birden farkettim. ?Dur bi kaç tane daha metafor yapayım da şu Memo?nun aklını biraz daha alayım ? diye düşünüp benzetmelerime devam ettim. ?Hayatım yaratıcılıktan uzak bir memur eylemi gibi geçiyor. -Ayvayı yemek- diye bi terim mi duydum, hemen geçiyorum kameraların karşısına elime aldığım bir ayvayı yiyorum, üstüne utanmadan da -memur ayvayı yedi- diyorum? dedim. Şımardıkça şımardım ?yeaa bırak Memocuğum şimdi tekneyi, memuru şeyi düşün bir lunaparkı düşün. Gondola binenlerin çığlıklarını -abi noolur durdur şunu, abi bokunu yiyim abi- diye yalvarışlarını umursamayan bir gondol operatörünü düşün. İşte benim hayatım o operatörün tıpkısının aynısı gibi geçiyor? dedim. Bu şairleri kıskandıracak nitelikteki bütün benzetmelerim karşısında Memo hep susmakla yetindi. Ve ?hmmm? dedi. Bu hmmm?dan sonra bir yardım, bir yorum bekliyordum ama hiçbişey demedi. Ben tabi bu durumdan kıllandım. Başka başka, demin anlattıklarımın tam tersi şeyler de anlattım Memo?ya onları da tek dinledi ve onlara da ?hmm? demekle yetindi. ?Memocuğum Allahaşkına sen benimle daşşak mı geçiyorsun. Ne her dediğime hmmlayıp duruyorsun. Seni adam belledik bi derdimizi, sıkıntımızı anlattık. Dinliyorsan dinle dinlemiyorsan beni ne yoruyorsun lavuk.? diye çıkıştım ona da hmm?ladı. Yüzüne tükürüp çıktım odadan. Odama gidip Ersin?e olanları anlattım, Memo?nun terbiyesizliği karşısında ne kadar derinden yaralandığımı anlattım. Ben derinden yaralanınca sanki Ersin de derinden yaralanmış gibi hissettim ve bir anda çok yakın hissettim bu kişiye karşı kendimi. Herkesten sakladığım bir kaç sırrımı anlatıverdim oracıkta. Doyamadım bi kaç sırrımı, bi de arkadaşım Nihat?ın bir sırrını anlattım. Tam Nihat?ın sırrının en heyecanlı yerine geldiğimde Ersin ?umutcuğum bunları bana niye anlatıyorsun bu senin kendi özelin. Hem midem bulandı be arkadaş sus artık yeter. Ayrıca Nihat kim .mına koyiim tanımadığım etmediğim adamın gizil dünyasına beni ne sokuyorsun? diye çıkıştı bana. Tam coşarken Ersin?in frenime basması beni bir anda bozdu ve otomatikman Ersin bir anda muhabbette güçlü konuma geldi. Elimle dokuna dokuna ?şş dur lan ehehehe . Dur oğlum bişey anlatıyoruz. şşşş bak bak dinle eheheh çok komik şşş allahaşkına? diye yılıştım Ersin?e. Ersin, duygusal, içine kapanık ve aynı zamanda şerefsiz bir kişiliğe sahip olduğu için bu konumunu ?yaa bırak allahaşkına, yok abi bırak dinlemiyorum? gibi söz öbekleriyle korumasını çok iyi bildi. Bir müddet bu görüntü kirliliğini sürdürmeyi karşılıklı devam ettirdik. artık ben iyiden iyiye diz çökmüştüm Ersin abimin karşısında, küçüldükçe küçülmüştüm. İşte o an kendimden utandım ve şu konumumu düzeltmek için sinir krizi geçirdim. Yerden yere attım kendimi. Baktım hiç oralı değil kalktım Memo?nun odasına gittim biraz da orda sinir krizi geçirdim. Memo uyuduğu için farketmedi benim sinir krizimi. Uyumuş insan kokusu üzerime sinmesin diye geri Ersin?le paylaştığımız odaya gittim. Dinlemedi ama anlattım ?Şimdi iyiyim, Memo?yla konuştum biraz önce çok iyi geldi.? dedim. Kısa bi sessizlikten sonra ?Tek ihtiyacımın tatil olduğunu söyledi? diye devam ettim. Uzun bir sessizlikten sonra da ?Seninle beraber Olimpos?a gitmemin çok iyi geleceğini de ekledi? diye sözlerimi noktaladım. ?abi ben gidemem bi sürü işim var, hem olimpos ölmüş abi yeaa, eskiden çok güzeldi de şimdi çok bozulmuş meeeaaa? diye veryansın etti bana. ?Ulan hangi tatil beldesine gitsem burası ölmüş diyorsunuz. Ne ima ediyorsunuz lan? Ben gelince mi ölüyor, Ben gelince mi bozuluyor? Hadi Ersinim hazırla şu bavulunu Memur eylemindeki bir gondol operatörü gibiyim bir fırtınaya ihtiyacım var lan anlasana? dedim. ?Abi biliyorum geçen seneki gibi olacak, tatilde dinlenmek yerine yorulucaz yine yaa? diye nazlandı. ?saçmalama Ersin tamamen doğa ve tarihle buluşma amaçlı bir tatil olacak bu bizimkisi. Tıpkı bir kültür ateşesi gibi takılıcam, belki gitmeden önce son gece , o da sadece içimde kalmasın diye yüzerken su yüzeyinde bi kere ağzımı yaklaştırıp ?friiiiiuuuu? diye ses çıkarırım o kadar? dedim. ?Öff yaa? diye bi kere daha nazlandı. Umut Sarıkaya

Diğer Umut Sarıkaya Sözleri ve Alıntıları