Akşam yemeğini hazırlamış bekliyordum. Saat 7 - AlıntıSöz

Akşam yemeğini hazırlamış bekliyordum. Saat 7'ye doğru Atatürk, arkasında Afet İnan, Zehra Hanım, Başyaver Rüsuhi Bey, Umumî Kâtip Tevfik Bey olduğu halde, salona girdi. Başyaver aşağı inerek öbür misafirleri de sofraya getirdi.
Sofraya oturmadan önce Atatürk misafirlere Arapça:
? Faddal! dedi ve herkes masadaki yerlerini aldı.
Bu sözü, çok keyifli olduğu zamanlar sık sık duyduğumu hatırlıyorum.

Sofrada ilk söz bana idi:
? Cemal, seni dün akşam sert sözlerle çok hırpalamıştım. Fakat Cemaller daima büyük adamlar olur. Sen de büyük adam olacaksın.
Sonra tarihteki ünlüleri sıralamağa başladı:
? Sen Cemal Paşa'yı tanır mısın? Şehzade Cemalettin Efendi'yi, Konya Çelebisi Cemalettin'i tanır mısın?
? İsimlerini işittim, diye cevap verdim,
? Bu kadarı da yetişir, dedi.

Yemek sürüp gidiyordu. Hava yumuşadığı halde bir gün önce içimi kaplıyan korkuyu üzerimden atamamıştım. Her an yine o bahse döneceğinden ödüm kopuyordu. Saat gece yarısını geçiyordu. Birden adımla bana seslendiğini duydum ve yanına koştum.
? Cemal, senin bu ismini değiştirelim olmaz mı? Sen kendine göre bir isim bul bakalım.
Şaşırmıştım. Daha cevap vermeğe vakit kalmadan:
? Ben sana buldum isim, dedi. Senin ismin Çelebi olsun.

Atatürk'ün çok sonraları yine bir mecliste «Biz sevdiğimiz insanlara Çelebi deriz» dediğini duymuşumdur. O anda bütün korkum bir bulut gibi dağılıvermişti. Yüzümdeki memnunluğu görünce kabul ettiğimi anladı. Zaten kabul etmemek için hiç bir sebep de yoktu. Fakat bir kere de iznimi almadan edemedi:
? Güzel mi? diye sordu.
? Çok güzel efendim, dedim.
Bunun üzerine sofradaki konuklara dönerek:
? Bu çocuğun ismi bundan sonra Çelebi'dir, diye herkese tanıttı.

O anda Atatürk'ün bu kadar önem verdiği bir adam olmanın gururu içindeydim. Koltuklarım kabarmıştı. O gün Saray'da kim varsa herkese ve bütün misafirlere beni yeni gelmiş önemli bir kişiymiş gibi tanıtıyor:
? Bu zatı bilir misiniz, Çelebi'dir, diyordu.

Diğer Cemal Granda Sözleri ve Alıntıları