- Geriye dönüp olup bitenleri kısaca gözden ge - AlıntıSöz

- Geriye dönüp olup bitenleri kısaca gözden geçirelim . Balkan harbini henüz kaybetmiştik . Tükenmiştik , silahsızdık . Almanlar Marn ' da durdukları için iki devletler grubu , Doğu ' da ve Batı ' da , olanca kuvvetleri ile mıhlanmak üzere idiler . Niçin girmiştik ? Talat Paşa ' nın hatıralarını okuyuncaya kadar bende duraksamalı idim . Mustafa Kemal ve İsmet ( İnönü ) gibi askerlerin , birçok diplomatımızın ve Cavit gibi hükümet adamlarının harbe girmememiz aleyhinde olduklarını biliyordum . Bir kıta devletinin İngiltere ile müttefiklerine karşı zafer kazanamayacağı fikri , Türkiye ' de hemen hemen umumi idi . Uzun sürecek bir harpte yenilecek devlet grubunun yanında bile bile nasıl ateşe atılırdık ? Daha bir iki ay beklemiş olsaydık , iki taraf da bizi el üstünde tutacaktı . Duyun - u Umumiye ' yi , demiryollarını idaremize soksak büyük gelir sağlayacaktık . Acaba niçin böyle yapmadık ? Almanya ve müttefiklerinin mutlak zafer kazanacağını hesap edenler sorumlu hükümeti inandırmışlar mı idi ? Talat Paşa ' nın hatıralarına göre İttihat ve Terakki hükümeti öteden beri memleket varlığını korumak için büyük devlet gruplarından biri ile ittifak etmek lazım olduğu kanısında idi . 1914 ' de Almanya büyükelçisi , bir gün Sadrazam Sait Halim Paşa ' ya gelir ve Almanya ' nın Türkiye ile eşit şartlar içinde ittifak etmek istediğini söyler . Bu sır dört kişi arasındadır : Sait Halim paşa , Talat paşa ( o zaman bey ) , Enver paşa ve Halil bey ( Hariciye Nazırı ) . Dört nazır , bir sonuca varıncaya kadar meseleyi arkadaşlarından gizlemeye karar vermişlerdir . Dört arkadaş biliyorlarmış ki Almanya ' nın böyle bir teklifte bulunuşu , bir harbi yakın gördüğünden ve bizi kendi saflarında çarpıştırmak isteyişindendi. Fakat onlar harp çıkmayacağı fikrindeymişler . Beklemedikleri harp patlayınca sözleşmeyi yerine getirmek meselesi ortaya çıkar . Sait Halim paşa karar vermek sırası gelince ter döküp durur . Nihayet biraz geciktirme bahanesi bulunmuştur . Bulgaristan ' dan emin olmalıyız . Onlar da Romanya ' dan emin olmak kaygısındadırlar . Hükümet Almanya büyükelçisine bu işler çözülünceye kadar sabredilmesini söyler . - Bir çocuğumuz dünyaya geldi , diye haber verir . Yapılacak şey basittir . İki gemi ya 48 saatte geri gitmelidirler yahut silahsızlandırılmalıdırlar . Sait Halim paşanın bu tekliflerine karşı Alman büyükelçisi öfkeden köpürür . Bir müddet sonra Halim bey ' in aklına gemileri satın almak gelir . Biri Yavuz biri Midilli adı ile donanmamıza katılacaksa da , gene de Alman amirallerin elindedirler . Talat bey Sofya ' ya giderek , Bulgar hükümeti ile görüşür . Bulgaristan karar veremez . Romanya büsbütün menfi cevap verir . Talat bey İstanbul ' a döner ve bir karara varılmak için sabırsızlık gösterir. Sait Halim paşa ve onun tarafını tutanlar vakit kazanmak isterler . Fakat bir arife günü bizim misafir teknelerin Karadeniz ' de Rusya kıyılarını bombardıman ettikleri haberi gelir . Talat paşa ' nın anlattığına göre , Enver paşa bile bu olaydan hiçbir haberi olmadığına yemin etmiştir . Nazırların çoğu hala harbe girmek fikrinde değildirler . Bir yandan da itilaf devletlerinin baskısı vardır . Nihayet toplanıp : - Artık bir karar verelim , derler . Böylece harbe gireriz . Cavit ve harbi istemeyen öteki nazırlar istifalarını verirler . Harbe böyle girmiştik .

Diğer Falih Rıfkı Atay Sözleri ve Alıntıları