- Neticede insan düşüyorsa, yeryüzünün en sarsıcı düşüşünü kendisi yaşıyordur. -14-
- Kör yarasalar kafamın içinde bir sürü halinde dönüp duruyor, aydınlığın masumiyetini tarumar ediyor ve acıtan yerlere tutunup direniyorlardı. O kadar karanlık bir dünyada yaşıyordum ki, başka kuşların gelip yuva yapması beklenemezdi kalbimin köşelerine. -15-
- Harfler amaçsızca kafamın içinde dönüyordu ve bir süre sonra anlamlı bir kelimeye, sese dönüşemeden can verip yığılıyorlardı. Cansız harflerin üst üste yığıldığı bir toplu mezar olmuştu zihnim. İnsanın söylemek istediklerini söyleyebilmesi nasıl da büyük bir nimetmiş meğer o zaman anladım. -17-
- Hayal ettiğimin aksine hiçbir zaman kahraman olamadım. Ne bir kimseyi kurtardım ne de kendimi feda ettim. Kenarda durdum ve kolay vazgeçtim. -19-
- "Neden diye sorma, izle, düşün, dinle ve anlamaya çalış. Anladığını düşündüğün şey gerçektir merak etme. O kadar da gizlemiyorum." -51-
- En kötüsü eve geç kalmamak için bir sebep bulamamak galiba. Koştura koştura evine yetişmeye çalışan adamlara imreniyorum. Alış-veriş yapmalarına, bahşiş bırakmalarına, ellerindeki paketleri arabalarının arkasına atıp, hızlıca hareket etmelerine. Telefon açıp "Yoldayım az sonra evde olurum merak etmeyin"lere imreniyorum bir de... Sonbahar; eve koşturmamı gerektirecek bütün sebeplerimi alıyor. Gözlerim dalıyor hızlı adımlara. Önümdeki kahveyi bitirmek ne kadar endişe verici mesela. Sonrası yok, ondan. Kahve bitince sonrası olmayacak sanki. Ben telaşlı adımlarımı arıyorum. Ben telaşlı adımlarımı arıyorum. Ben telaşlı adımlarımı arıyorum. Ben seni arıyorum. -57-
- İstedim ki bana bu kadar yakın olan insanlar birkaç kelimeyle, birkaç cümleyle, bir bakışla, bir nefes alışımla anlasınlar neler olup bittiğini. Çünkü ben böyle anlayabiliyorum. Eğer sahiden birinin yakınında duruyorsam, bu kadarla da olsa farkına varabiliyorum olup bitenlerin. Yakınlarında olmanın hakkını veriyorum ve bunu onlardan da bekliyorum. -62-
- Oysa yaşanan an kendi sözlerini dayatıveriyor insana. -65-
- Ben seni arıyorum diyorum ya... Bilmem. Belki de... Belki de... Bir gün hiç beklenmedik bir yerde karşıma çıkmandan, "İşte geldim" demenden, "Hadi gidelim buralardan" demenden korkuyorum. Ben senin uzaklığını seviyorum. Ben senin uzaklığını seviyorum. Ben senin upuzaklığını seviyorum. -81-
- "...Nasılsınız?" "Alemde emaneti gezdiriyoruz evladım. Makam-ı aşkın cilvesini seyrediyoruz." -95-