- Tanrım! Hala vakit geçmemiş,hiçbir şey söyleyecek durumda değilim.Beynim karıncalanıyor.Düşünemiyorum bile.Buradan çıkmalıyım. Çıkmalıyım buradan?. Ağız dolusu susuyarum
- Şimdi tutunmak zamanı hayata,tırnaklarımızı hayata geçirmek zamanı.Yüzünü yere indirme,senin utancın değil yaşadıkların.Yarım kalan hesapların ödeneceğine dair inancını diri tut
- Sabah.. Gözlerim acıyor anne.Açmasam olmaz mı?
- Sentetik duygular aşındırıyor kalbimi.Kent gitgide soluyor.Resmi kağıtlar itaat ve huzur telkin ediyor.Şehir herkesin hikayesini gizliyor şirket binalarında
- Yaşamak bir çarmıh gibi ellerimi acıtıyor.Meryem?in masum soluklarını arıyorum tenha sokaklarda.
- En son hangi acı uykusuz bıraktı ,en son hangi coğrafyaya gözyaşı döktün,en son hangi cümle beynini darmadağın edercesine odanın duvarlarında yankılandı,söylesene?
- ?Tanrım! Elini kalbime sür ve ellerimi tut. Elimden tut yoksa düşeceğim.?
- Burada olsaydın anlatacak çok şeyim vardı.Belki de susardım saatler boyu.Konuşmam gereken hiçbir yerde konuşamadığım gibi .Sokak lambasının odaya vuran yarım yamalak ışığında ,birkaç dize şiir okurdum yorgun gözlerimle.Odanın lambasını açmıyorum.Sessizliği fark etmemek için.
- Hayat bazen yol göstericilerin dolaştığı labirente benziyor
- Hayat bazen yol göstericilerin dolaştığı labirente benziyor.İç içe geçmiş bir sürü yol çıkar önüne ve yiyeceğe ulaşmaya çalışan fare durumuna düşersin.Hangi tercih seni doğruya ulaştırış?Her bir tercih kaybettiğin onlarca yolu hatırlatır ve en doğrusunu seçmiş olma ihtimali hep düşüktür.