İçeriye girince herkes bana baktı. Buraya gelenler hep aynı müşteriler olmalı ki beni baştan aşağı bir süzdüler. Oturup bir kahve içmek bile cehennem azabı gibi bir şey olacaktı. Birini arıyormuş gibi yaptım.
- Neden denizde insana ölüm korkusu gibi bir şey geliyor? - Ölüm korkusu değil o, dedi, akıl korkusu. - Ne demek o Barba? - Denizde kafa başka türlü, karadakinden başka türlü işler. Karada çare elini uzatsan elindedir. Ama bir sandalın içinde çaresizliğin elindesin. Hastalansan doktor yok. Ölsen papaz yok, imam yok ... Kör olsan, elini tutan yok.
"Mahallem birbirine muvazi üç sokakla, bu sokakları diklemesine kesen bir diğer sokak, bir de bunlardan bütün bütüne bağımsız -ama sokak sayılmayacak kadar dar, kısa- benim sokağımdan ibarettir. Ben bu sokaklara, önemliliklerine göre 1, 2, 3, 4 numaralarını taktım. Kendi sokağım numarasızdır. Onu numaralamaya elim varmadı." Sait Faik, Lüzumsuz Adam
Hani bazı kulağınızın dibinde çok tanıdığınız bir ses isminizi çağırıverir. Olur değil mi? Pek enderdir. Belki de kendi kafanızın içinden sizin sevdiğiniz, hatırladığınız bir ses, ses olmadan sizi çağırmıştır. Olabilir.
Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekâlâ bir meseledir. Kim demiş mesele değildir, diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı... Ya otların yeşili mor, ya denizin mavisi kırmızı olsaydı... Olsaydı o zaman mesele olurdu, işte.
- Siz de hikâye mi yazarsınız? - Benim yaşımda herkes gibi şiir yazıyorum...
-Hikayelerinizi nasıl yazarsınız? dedi. Güldüm. Alay edip etmediğini anlamak üzere yüzüne baktım. Hayır, vallahi alay etmiyordu. Ne iyi çocuktu bu. ... -Ama, sorduğuma cevap vermediniz ki? dedi. -Ne sormuştunuz? -Hikayeyi nasıl yazarsınız? demiştim. -Bilmem, diyebildim. Düşündüm:... -Bilmem, dedim yine, işte böyle körü körüne. İşte mesela şimdi bir hikaye yazıyorum.
O, demediklerimi anlamış gibiydi
ama, ben bu hikayeyi yazmayacağım.
Kimseler aşık değilmi bu şehirde? Kimseler, bir meydanın kanepesinde kimseyi beklemeyecek mi, yüzünü bir dakika görmek için kimsenin?
Cassandra Clare
Maeve Binchy
Kemal Sayar
Louise L. Hay
Üstün Dökmen
Jean Paul Sartre
Emin Çölaşan
Barış Müstecaplıoğlu
Necib Mahfuz
Max Weber