- Korku kendi yarattığın zihinsel bir canavardan, bilincin olumsuz yönde akışından başka bir şey değildir.
- Zihin kalene sinsice girip yerleşmiş zayıf düşüncelere karşı savaş. Sonunda onlar istenmediklerini anlayacak ve varlıkları hoş karşılanmayan konuklar gibi kaleyi terk edeceklerdir.
- Aydınlanmış olmak, tümüyle ışık olmaktır. Tümüyle ışık olan birinin gölgesi olmaz, karanlık yanları olmaz, korkuları, öfkeleri, güceniklikleri ve sınırları olmaz.
- Biliyorsun, çoğumuz duygularımızı inkar ederiz. Toplum öğretmiştir bize bunu yapmayı. Küçük yaştan itibaren kendimizi hissettiğimiz şeylerden koparır, ayırırız. Ağlama, denir bize. Çok yüksek sesle gülme, denir. Üzüntü duymanın, hatta öfkeye kapılmanın yanlış olduğu söylenir. Oysa duygularımız doğru da değildir, yanlış da; yalnızca duygularımızdır onlar, insanlık deneyiminin gerekli bir parçasıdır. Onları inkar etmek, sana ait bazı bölümleri kapatmak, kepengi indirmek demektir. Bunu yapmaya devam edersen gerçekte kim olduğunla bağlantını kaybedersin. Yalnızca kafanın içinde yaşamaya başlarsın ve duygularını hissetmez olursun.
- Kitaplar aslında sana yeni bir şeyi öğretmez. Kitaplar aslında zaten senin içinde olanları görmene yardım eder.
- Galiba kendimizi güvende hissettiğimiz zaman dünyaya iyi gözükmek için hazırladığımız o zırhın ardından gerçek kimliğimiz sırıtıveriyor. Örneğin, güneşin en parlak olduğu zamanlarda gölgelerimizin en büyük göründüğüne hiç dikkat ettin mi?
- Öfkeyle hareket eden ya da sevgisiz davranan bir insanın, bunun hemen öncesinde bir acı yaşadığını hiç unutma. Bu çok önemli bir nokta. Öfke sergileyen insanların bunu yapmalarının nedeni incinmiş olmalarıdır. Sevgine ihtiyaçları vardır, suçlamana değil.
- Yanlış bir şey yaptığında, bilinç düzeyinde yaptığın şeye bahane bularak kendini kandırmaya çalışabilirsin. Dünyanın dürüstlükten uzak bir yer ve senin kurban olduğuna ilişkin bir hikaye uydurabilirsin. Karşıdaki kişinin, sana yaptıkları yüzünden bunları hak ettiğine, sert davranmanın ona bir ders öğretmek için olduğuna kendini inandırmaya kalkabilirsin. Ama evrenin polisliğini üstlenmek senin sorumluluğun değildir.
- Seni şimdi bulunduğun yere getirmiş olan düşünce düzeyi varmayı hayal ettiğin yere götüremez.
- Başka insanlara nasıl davrandığına biraz daha dikkat et. Onların zaaflarını fark etmektense, güçlü yanlarına odaklanmaya daha çok zaman ayır. Unutma ki ölüm yatağında, bildiğin insanlar arasında en sevgi dolu insan olmaktan pişmanlık duyacak değilsin.