Dakota geğirip kadehini salladı. "Eee," dedi, "Kutlama Percy'sine hoş geldin Parti." Suratını ekşitti. "Party, Percy. Amaan, her neyse, işte."
 "Hayal meyal bir şeyler hatırlıyorum. Ama her şey bulanık. Bir kız arkadaşım olduğunu hatırlıyorum... Onun burada olacağını sanıyordum."
"İsmi Annabeth'ti. Onu tanımıyorsun değil mi?"
 Bu süre boyunca Annabeth aklından çıkmadı.
 Anabeth'le el ele tutuşup bir kafede oturduklarını hayal etti. Belki ileride kendi çocuklarının da forumda martıları kovalayışını izleyebilirlerdi.
 Percy kendine bir söz verdi: Kader Şenliği'nden sonra Annabeth'i bulacaktı.
 Percy gülümsedi. Büyük bir riske girdiğini biliyordu. O gün her şeyin ters gidebileceğini de biliyordu, ama Annabeth'in o gemide olduğunu da biliyordu. Eğer her şey yolunda giderse, bu, hayatının en güzel günü de olabilirdi.
 Percy çok rahat, çok mutlu görünüyordu. Tıpkı Jason'ınki gibi mor bir cüppe vardı üzerinde -bir yargıç cüppesi.
Annabeth'in kalbi takla attı.
"Leo, gemiyi durdur," diye emretti.
 Derken kalabalığın arasından birisi çıktı ve Annabeth'in gözleri karardı.
Percy ona gülümsedi. Onu senelerdir gıcık eden o alaycı, yaramaz ama en nihayetinde sevimli hale gelmiş gülümsemeyi gördü Annabeth.
 Annabeth elinde olmadan öne atıldı. Percy de aynı anda ona doğru koşmaya başladı. Kalabalık gerildi. Bazıları bellerinde olmayan kılıçlara götürdüler ellerini.
 "Sadece erkek arkadaşıma bu şekilde saldırırım," dedi Annabeth.
 Orhan Duru
 İskender Pala
 Franz Kafka
 Burçak Çerezcioğlu
 Berna Moran
 Seda Akgül
 İpek Ongun
 İvan Aleksandroviç Gonçarov
 Henry David Thoreau
 İskender Öksüz