Şimdi sen, aşk mücadelesi değil mücadele aşkı içindesin..
''Beni ne kadar seviyorsun?'' sualine ''Oda kadar'', ''Ev kadar'', ''Dünya kadar'' cevaplarını verir. Sevgini adamına göre derecelendirmesini ve ölçmesini beş yaşında öğrenmiştir..
Kalbin tüm meseleleri yalnız kalpte halledilir. Çünkü bir hissin hakkından ancak başka bir his gelir...
Bak şu gül bile yalan söylüyor. Öyle taze bir duruşu var ki, manası: "Ben solmayacağım, ben ebediyim?den başka bir şey değil. Yarına kadar solacak halbuki. Yalan söylüyor.
Kaderinin şoförü sensin. Emin ol. Onu dram istikametinde sürme. Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya..!
Hiç aşık oldunuz mu ? Oldunuzsa bu korkunç problemi bilirsiniz. İnsana ait her mesele gibi o da her meseleyi ihtiva eder. Bir şeyi bilmek için her şeyi bilmek lazım olduğunu bize duyurur.
Nedime ellerini yüzüne kapadı. Ferit sıçradı ve sordu : - ne olmuş sizlere bugün? Zemzemle duş mu yaptınız ? Aranızda sözleşip bana meryem ana rolü oynamaya mı karar verdiniz ? Söylesenize bana : lokanta da piliç kızartmasına niçin ipekli don giydirmiyorlar ? İştah niçin aleni de şehvet gizli ? Ne biçim üniversitelisiniz siz ? Hele sen, ne arıyorsun filoloji de ? Hakikati aramıyor musun ?
Kelimelerle düşündüğümüze göre bir mütefekkir, o kelimelere sihrini veren edebiyatla devamlı temas halinde bulunmalıdır ki, fikirlerini ölü mefhum cesetleri halinden kurtarsın ve ihtirasla doldurarak ayaklandırsın.
Bir sanat eseri, yaratıldığı devre göre ve o devrin hassasiyetini, zevkini ve anlayışını en iyi ifade ettiği için mi değer kazanır? Yoksa o devri aşan, her zaman için taze, hatta her zaman yeni güzellikleri keşfedilen ebedi değerlere mi sahiptir? Başka ve kestirme bir deyimle, bir eserin, bilhassa bir şaheserin değeri "tarihi" midir, "ebedi" mi?
Bir Fransız romancısının hatırımdan çıkmayan bir sözü vardır. "Yirmibin sene sonra okunmayacağımı bilseydim kalemi elime almazdım." Gerçek sanatçı "ebedi"nin sözcüsüdür.
John Berger
Sylvia Day
Jean de la Fontaine
Ayfer Tunç
Mario Levi
İmam Gazali
Philippa Gregory
Ahmet Altan
Ahmed Arif
Hasan Ali Toptaş