- Fakat hastalık çekmemiş vücutlar vardır,görünüşte sağlamdırlar , gergin ve parlak tenlerinin üstünde hiçbir humma ve yorgunluk çizgisi görünmez ;fakat bir hastalanıp da hararet derecesi yükselirse mukavemetleri az olur.Şaşırıverir ve yatağa düşerler
- -Kaplan avına niçin çıkıyorlar? dedi, niçin tehlikeden korkanlar hiç olmazsa korkmayanları seyretmekten hoşlanıyorlar ?Boğa güreşlerini dolduran binlerce halka ne oluyor?Ben İspanyada çok seyrettim.Halk çanak çanak kan içiyormuş gibi coşar.Cinayet romanlarını herkes niçin seviyor?Niçin ölüm hikayeleri dinlemekten hoşlanıyorlar?
Nevzat başını kaldırarak .fakat Selma'nın yüzüne bakmayarak :
-Niçin? diye sordu.
-Çünkü en miskin adamlar bile , hayatın tehlike ve ölüm yanında güzel olduğunu biliyorlar.
-Miskin olmayanlar?
-Ölümün ve tehlikenin üstünde yürüyorlar. - -Hayat ,tabii... Fakat ölümle yan yana olmadıkça hayatın ne kıymeti var?
- Acınmaya en layık nasipsizlikler den biri de budalalık değil midir?
- Rahatlık dışarı hayatta değil, kafatasımızın içinde. Hakikaten insan sevdiklerinin kadrini yokluklarında anlıyor.
- Geçmeyeceğini bildiğim bir buhran içindeyim.
- - Anadolu, güzeldir değil mi?
- Harikulade.
- Fakat, refah yok.
- Refah dediğiniz nedir? Elektrik ve otomobilse, belki bunlar yok, fakat kalp rahatı var.
- Ah, o hepsinden iyisi... Hakikaten, bir şehirde hiç bulunmayan hassa... - Aylardan beri kendi kendisiyle çok dövüşmüştü. Kendi kendisiyle bir sulhe ihtiyacı var.
- Ben sustuğum zaman bile sen beni anlamalısın.
- Meçhul ümitlere inanmadığım an , bwni kurtaracak şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. Ümit etmek bile az. Emin olmak ihtiyacı. Yalancı istikbalin şüpheli vaatlerine değil , teminatına ve senedine ihtiyacım var.