Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur
Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur
Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur
"Yavuz Sultan Selim Han"
Aşk denen bu nesne ne belalı şey imiş. Derin bir suda bogulurken yüzmeyi aklına getiremiyecek kadar izansız kalmak imiş.
Asrın günesiydi; güneşin de ikindi vakti gibiydi.
Gölgesi çok uzun ancak zamanı kısaydı
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı ovecektir.
"Asrın güneşiydi; güneşin de ikindi vakti gibiydi. Gölgesi çok uzun ancak zamanı kısaydı "
Aşk... Aşk çaresizlik... Korkunç, rezil, alçakça bir çaresizlik...
Aşk böyle bir şeymiş demek, öyle mi ? ... Uzun bir bekleyiş bir şekilde... Bir yığın belirsizlik... Sonra kavuşma anı bir şekilde yaklaşınca, mutluluğa ve... Ve ölüme aynı derecede yakın hissetmek kendini... Ne tuhaf şeymiş bu böyle?...
Osmanlı'ydık, şanımız öyle yüceydi ki ismimizin duyulması, cismimizin varlığı kadar tesirliydi...
Dünya da huzurlu hiçbir köşe yok.
İnsan kaybetmeyi er ya da geç öğrenir.
İnci Aral
William Shakespeare
Sinan Sülün
Agatha Christie
Noam Chomsky
Murat Gülsoy
Mo Yan
Anne Rice
Umberto Eco
Haldun Taner