- Seni düşünüyorum anne. Büsbütün perde indi mi gözlerine? Karanlıkta mısın?
- Seni düşünüyorum anne. Büsbütün perde indi mi gözlerine? Karanlıkta mısın?
- Anama söyleyin anam ağlasın Anamdan gayrısı yalan ağlasın
- Benim akıllı doktorum, insaf edin, nasıl öfkelenmem düşündükçe memleketimi? Çırpınıyor ayakları altında bir avuç hergelen in. Sonra, mesela belki görmiyeceğim bir daha anasıyla Memed'imi.
- Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürün Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.
- Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani, - öyle gibi de görünüyor- Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa taş maş da istemez hani ...
- Kan aktı hiçbir kitabın yazmadığı hiçbir türkünün söylemediği kadar.
- Anadolu ovalarındaki gibi. tıpkı Macar ovasında akşam oluyor. Konuyor dallara yıldızlar yaprakların arasına kuşlarla beraber, ağaçlar bildik ağaçlar, bizim ovadakiler. Benzerlik işte o kadar ama akşammış, toprakmış, ağaçmış. Bizim ovalarda çocuklar aç, gelinler yirmi yaşında kocakarı. bizim ovalarda öküzlerin boyu bir karış. Bizim ovalar Macar ovası değil.
- Çocukken postacı olmak isterdim. Muradıma, Macaristan'da erdim, ellisinde. Çantamda bahar. Çantamda Tuna'nın pırıltısıyla, kuş cıvıltısıyla, taze çimen kokusuyla dolu mektuplar. Moskova'ya Budapeşte'den, çocukların çocuklara mektupları Çantamda cennet. .. Bir zarfın üzeri : "Memet, Nazım Hikmet'in oğlu, Türkiye' diye yazılı.
- Yeşil gözlüm, kucağında 3 aylık bıraktım Memed'imi, gülmeyi az buz beceriyordu, şimdi konuşuyordur. "Baba" demesini öğrettin mi?