Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı.
Bir gönlün âh u zâr ile dolmasının ne demek olduğunu gönlü rahat olanlar anlayamazdı.
gönlüm dolu ah-u zâr kaldı.
Fakat hiçbir tercüme, aslındaki güzelliği muhafaza edemez. Eğer aslında bir güzellik varsa...
Edebiyat, hakikatların hayalle süslenmesidir.
Meçhuller bize daima heyecan verir.
Yaşlı insanlar hayatın kötülüklerini göre göre kötüleşiyorlar; gönül saflığını, insan duygusunun bütün iyi taraflarını kaybediyorlardı. Bu belki normaldi ama yürekleri yalnız iyilikle çarpan, dünyada yalnız iyi şeyler bulunduğunu sanan genç kızların da kötü duygulara kapılmış olması korkunçtu.
Kötülükleri gördükçe hayatta faziletli olarak kalınamayacağını kabul ediyor, kendisi bu yola asla giremeyeceği için yaşamaktan soğuyor, robot haline geliyordu.
Aşk, aşk, aşk. Kendi kendine ''Ne kadar da çok aşk...'' diye mırıldandı. ''Yalan olduğu bundan belli.''...
Dünyanın bütün güzelliklerine veda etmekte büyük bir fedakarlık vardı ve her fedakarlık gibi bu da muhteşem bir şeydi.
Stephen King
Nikolay Vasilyeviç Gogol
Cemalnur Sargut
William Golding
Chuck Palahniuk
Carlos Ruiz Zafon
Bengül Dedeoğlu
Adalet Ağaoğlu
Niccolo Machiavelli
Tezer Özlü