Şehri seviyordu ve kehttp://www.neokur.com/a...aid=46335#ndini yabancı gibi hissetmekten gocunmuyordu, çünkü yüreğinin derinliklerinde hep öyleydi zaten: her yerde yabancı.
Bu işler böyledir. Çakallara bir şey olmaz. Yalnızca çakalcılık oynayanlar yakalanır. Bizim gibilerin daha iyi olduğumuzu iddia etmiyorum. Çakalcılık oynamak çakal olmaktan beterdir bazen.
Kaç hayat yasayinca yorulur insan? Kaç seneden sonra yasli , kac hezimetten sonra bezgin, kac sevdadan sonra kalpsiz,kac kelimeden sonra lal olur kisi?
Ben senin ismini tarcin kokulu akide sekeri gibi tutuyorum agzimda damagimda ruhumda ...
Uzaktan sevme en guzelidir bazen?
Gün gelir gidersin elbet ,zaten alisti gonlum uzaktan sevmeye. Sen de git simdi ardina bile bakmadan. Eger donersen bil ki ben orda olmam, cunku yoruldum artik ...
Kötuluk dedigin sey kalptedir; gorunuste, giyiniste degil. Ve bir insanın kalbinde ne kadar fesat tasidigini biz uzaktan bakarak bilemeyiz
"...sahi Yarim ne guzel kelimeydi. Agizda akide sekeri. Yarim der sonraz bir es verir, gayriihtiyari susardin. Soyleyecek soz kalmazdi ardinda. Tek basina kac cumleye bedeldi."
Belki dünyanın kurallarını bilmiyordu kedi. Gökyüzünden düşen hiçbir şeye küfredilmemesi gerektiğini tembihleyen olmamıştı ona. Kimse dememişti, ne yağarsa yağsın tepene semadan kabulündür. Buna yağmur da dahil.
"Taze pişmiş ekmek kadar bir erkeği eve bağlayan bir şey yoktur." demişti kayınvalidesi "Sakın marketten ekmek alma.Kendi ekmeğini kendin pişir.Göreceksin ne mucizeler yaratacak."
Mehmet Rauf
Mario Vargas Llosa
E. L. James
Khaled Hosseini
Alberto Manguel
Şule Yüksel Şenler
Karen Kingsbury
Adam Fawer
Henri Charriere
Nermin Bezmen