- İnsan yalnız başına kalınca neler söyler, ne türküler... Geçmiş yıllarını hatırlar, gerçekleşmemiş arzularını, daha gençken, aşıkken olup bitenleri...
- İnsanların yemek yerken susmaları, kötü kötü düşünmelerinden daha beter bir şey olamaz.
- Bu insanlar niye böyledir? Niçin bazıları çok iyi, bazıları çok kötü oluyor? Niçin herkesin korktuğu, çekindiği insanlar var, bir de kimsenin korkutamadıkları! Niçin kimi insanların çocuğu oluyor, kimilerin olmuyor? Niçin kimi insanlar başkalarına, isterlerse maaş vermezler? En iyi insanlar, en fazla maaş alanlar mıdır? Dede çok az para alıyor, herkes de dedesini üzüyor. Dede de para alsaydı, bunun için ne yapılabilir? Belki o zaman Urazkul, dededen çekinecek, dedeyi sayacaktır.
- Yeryüzünde siyasi çatışmalardan uzak kalmak çok zor, belki imkansız bir şey. Ama, uzun zamandan beri, günlerce, haftalarca gezegenimizden uzakta yaşadıktan ver yerküreyi bir otomobil tekerleği kadar küçülmüş haliyle seyrettikten sonra, şu kanıya vardık ki, toplumları öfke ve umutsuzluğa sürükleyen, bazı ülkeleri atom bombasına sarılma durumuna getiren son yılların enerji bunalımı, aslında büyük çapta bir teknik meseledir ve ülkelerin birbirleriyle anlaşıp uzlaşmalarından daha önemli değildir. (sf 66)
- - Asıl mesele de bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur...(sf 88)
- Ölüm karşısında herkes eşittir.
- Dedem diyor ki, atalarının adlarını, kim olduklarını unutanlar, kötülük yapmaktan utanmazlarmış. Çünkü o zaman insanın nasıl biri olduğunu ne çocukları bilirmiş ne de çocuklarının çocukları.
- Kitabın isminden gemi etrafında geçen bir hikaye okuyacağımı düşünsemde bir çocuğun hayal dünyasında buldum kendimi. Çocukluğumu tekrar yaşadım o çocukla, bende hayallerimde hiç bir zaman olmayacak gerçekleşmeyecek şeyler hayal ederim :)
- İnsanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır.
Sana senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum:
''Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim''
-SON- - İşte ,yine bir yerlerden esmeye başladı rüzgar.Ki bu rüzgar ,dünya hayatının her alanında ,ruhlarda,düşünce ve duygularda ,insan davranışlarında her ne varsa görebilmek adına devriye gezen ve acele eden kaderin ta kendisiydi.Kader planda olanı tabi ki ertelemiyor,yok saymıyordu.İnsanlar için beklenmedik olan kesişmeler onun sırlı aynasında gerçek oluveriyordu.